"Horasan sûfilerine göre, özü ışk olan ruh, yok-iken var-kılınmış ve tam bu noktada ezel ile ebed arasındaki yolculuğuna başlamıştır. Bedenle ittisalinden sonra, ruh, kendisine varan yolu, işk üzerinden, ışk içinden kat ederek, kendisine ulaşır. Unutulmamalıdır ki, bu anlayışta insanî öz' ün de sıfatı ışk' tır. Hayat dairesinde ruh-ile yolculuk eden ışk, sürekli köken/mebde özlemi duyar; ancak bu dönüş, âşık ile maşûk'un sûfi ittihâdı; yani fenâsıdır. Başka bir-deyişle, beden-ruh ikiliği, ışk ile, fenâ mertebesinde tevhid'e dönüşebilir..."
Benzeyip âşık-î mâşûk-a kalem kağıt ile, Birisi ağladığınca birinin yüzü güle... Edirneli Nazmî
Reklam
Unutulmamalıdır ki, bu anlayışta insanî öz'ün de sıfatı ışk 'tır.Hayat dairesinde ruh-ile yolculuk eden ışk, sürekli köken/mebde özlemi duyar;ancak bu dönüş, âşık ile maşûk'un sûfî ittihâdı; yani 'fenâ'sıdır.Başka bir deyişle,beden-ruh ikiliği,ışk ile, fenâ mertebesinde tevhid'e dönüşebilir.
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Muhabbet âşık ile mâşûk arasında bir perdedir. Âşık ondan fenâ bulduğu zaman mahbûba vâsıl olur. Hz. Pîr Seyyid Abdülkadir Geylânî (k.s)
Ey bu gönlüm şehrini bin kahr ile harâb eden,   Dumansız âteşler yakıp bu göğsümü külhân eden.    Ey beni âşk âteşine yandıran Âşk senin, âşık senin, maşûk senin. 🌹Sabahı Şerifler Hayrolsun İnşallah 🌹
Reklam
"Ölmüş tenüme aşkı anun rûh değül mi Gamzesi ile dil dahi mecrûh (yaralı) değül mi Aşkıyla kavuşdı gönülüm yolına anun Aşkıyla kahilan kapu meftûh (anahtar) değül mi Kirpüği ne kılduğını sen sanma muammâ Gönülde anun yâresi meşrûh (izah edilmiş) değül mi Bin yılda eğer Nûh yaşadıyısa bin yaş Ol yaş bana bir lahzada memnûh değül mi Maşûk ile âşık bir olur aşk oduyıla (ateşiyle) Mâdih (metheden) dahi pes (şimdi) hem yine memdûh (övülmüş) değül mi."
Sayfa 65 - Timaş, 5. BaskıKitabı okudu
İlk Olan’da seven ve sevilen, öven ile övülen, âşık ile âşık olunan aynıdır.Bizde ise bunun tam tersidir.Bizde seven, üstün ve güzel değil, sevilen üstün ve güzeldir.Ancak bu durumda, âşıkta ,âşık olunanda (ma’şûk) olmayan başka bir yeti vardır.Çünkü bizde âşık, âşık olunanın aynısı değildir.İlk Olan’da ise âşık ile âşık olunan, seven ile sevilen aynıdır.Herhangi birinin O’nu sevmesi veya sevmemesi, O’na âşık olması veya olmamasının bir önemi yoktur.O, ilk sevilen ve âşık olunandır.
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Resim