"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
Sen ki, güzelliklere aşık, hayata bağlı, umudu hep içinde taşıyan, arkadaş canlısı, dost biriydin Ali'm. Sen ki, çevrendeki edebiyat dostlarınla en güzel sohbetlerini yapardın. Sen ki, edebiyatımıza en güzel eserlerini kazandırdın. Ama "Karanlık Güç"ler yazmana izin vermedi. Çünkü onlar emeğe düşman, onlar güzele düşman, onlar umuda
İsa: Poyraz abi ...Sen hiç aşık oldun mu?
Poyraz: Hayır ama bir kere omzumdan vuruldum...
İsa: Ne alaka şimdi?
Poyraz:İkisi de çok acı veren şeyler, boşver büyüyünce anlarsın...
Felsefe okuyana “Hayırdır filozof mu olacaksın?”
Tarih okuyana “Başımıza tarihçi mi kesileceksin?”
Roman okuyana “Bunlar boş işler”
Şiir okuyana “Aşık mı oldun be?”
Tasavvuf okuyana “Bu iş kitaplardan öğrenilmez” diyen tuhaf insanlar ile iç içeyiz.
Okuyunuz sadece okuyunuz.
"Sen hiç âşık oldun mu Ali?"
"Tabiî Amirim, şimdi bile kız arkadaşım var" diye yanıtladı beni. "Kız arkadaşından söz etmiyorum Ali, aşktan söz ediyorum. Gerçek aşktan..."
-Sen hiç aşık oldun mu?' dedim teyzeye. Utandı herhalde bir güldü. Ben aşk neyin bilmem, benim herifte hiç seni seviyom demedi. Bilmem ki, amma velakin, dişim yok ya, ekmeğin içini hep bana verir. Bayramda da kendine ayakkabı almadıydı, bana güllü fistan aldıydı. Seviyom diye soğanın cücüğünü, karpuzun göbeğini de bana verir. Yemen etlerini hep önüme ittiriverir. Haa bi de ulan hanım kıyamıyom sana der sıkça. Ne bilem kızım heral aşk budur.
“Hiç aşık oldun mu?”
“Aşk gerçek insanlar içindir.”
“Sen de gerçek gibisin.”
“Gerçek insanlardan hoşlanmam.”
“Hoşlanmaz mısın?”
“Nefret ederim onlardan.”
" Aşkın," demişti, " felsefesini bilmeden bu şifreyi çözmek imkânsız görünüyor." Sonra eklemişti :" Efendi ! Sen hiç âşık oldun mu? Bilir misin ne hastalık ve ne şifadır o !...
Felsefe okuyana “Hayırdır filozof mu olacaksın?”
Tarih okuyana “Başımıza tarihçi mi kesileceksin?”
Roman okuyana “Bunlar boş işler”
Şiir okuyana “Aşık mı oldun be?”
Tasavvuf okuyana “Bu iş kitaplardan öğrenilmez” diyen tuhaf insanlar ile iç içeyiz.Günde 10 saatini televizyona adayanlardır çoğunlukla ama “Kitap okumak insanı asosyalleştiriyor” derler, okumaktan korktukları bahanelerinin arkasına saklanarak...
Bu insanları hayatımızın her döneminde sobelememiz dileğiyle!
İlkim iyikim....
İyi ki varsın her şeye rağmen iyi ki girdin hayatıma son kez içimde kalan her şeyi anlatacağım artık senden geriye içimde bir şey kalmasın diye...
Sen anlasanda anlamasanda ben anlatacağım. Bir ömür yanında olmadığım için üzgünüm zaten istemezsin ama yinede seni bu hale getirdiğim için üzgünüm ama ben de bittim bunu bil isterim,