İLK YILLAR NE GÜZELDİ!
Yağmur çiselemeye başlamıştı. “Hadi koş,” dedi Zehra, Ayşe’ye. “Koş, yoksa sırılsıklam olacağız.”
Gülüşerek kol kola çalıştıkları bankanın kapısından içeri girdi iki genç kız. Öğle yemek saati arasının bitmesine bir dakika kala Zehra, bankonun arkasındaki masasına oturmuştu. Uç ay olmuştu Zehra bankada çalışmaya
(22 Mayıs - 21 Haziran)
Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir.
Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir.
Ayrıca da kendisinden
(22 Mayıs - 21 Haziran)
Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir.
Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir.
Ayrıca da kendisinden
"Güçlü kadınlar istiyorsunuz...
Güçlü ve cesaretli.
Sizinle korkmadan sevişebilecek kadınlar
istiyorsunuz. ..
Sizin için başkasını öldürecek
kadar korkusuz kadınlar.
Şehirlerini, evlerini,
şarkılarını, terk edecek kadınlar.
Sonra onları
hayatı boyunca bir şiir bile ezbere bilmeyen
korkak kadınlar için terk ediyorsunuz.
O korkak
kadınlara bir aşık, bir köle oluyor bir de
utanmadan mutlu oluyorsunuz.
Güçlü
kadınların sonu hep yalnızlık."
Yunus Serhat Çakmak
Hikayenin ana karakteri olan yazar sekiz yıldır Petersburg’da yaşamasına rağmen hiç arkadaşı olmayan birisidir. Ama o bunu kendine pek dert etmemektedir. Çünkü tüm Petersburg sokaklarının kendisine ait olduğunu düşünmekte olan bir hayalcidir. Her gün saatlerce Petersburg sokaklarında gezer ve insanları, binaları izler. Petersbug’da kendine ait
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar
Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare.
Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
"Christopher Johnson McCandless" .“Sınır tanımayan bir maceracı. Evi yollar olan, güzelliklere yolculuk yapan bir seyyah”
Kitabında onun gibi yollara düşen , gerçekliğin para , modern bir hayat , kariyer ya da sahte ilişkiler olmadığını fark eden gerçeği aramak uğruna , bedeli ne olursa olsun yola çıkan insanlara da değiniyor.Bu benim
"Genç Werther'in Acıları", Goethe'nin okuduğum ilk romanı.
Tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan bir eser.
Bir insanın aşık oluşu, bu aşk karşısında çaresizliği, kararsızlığı, gidip gelmeleri bu kadar mı güzel, akıcı, gerçekçi ve içten anlatılır?
Çaresizlik, yalnızlık, bıkkınlık, isyan...
Werther “Silahlar dolu. Saat on ikiyi vuruyor. Alınyazısı bu, önüne geçilmez. Lotte! Elveda Lotte! Elveda” sözleriyle mektubuna ve yaşamına son verir.
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,9bin okunma
Belki de yalnızca onu elde etmek için değil, aynı zamanda onun yarattığı tehlikeleri de ortadan kaldırmak için çok ilkel ve basit bir duygu yeterliydi. Aşık olmak yetecekti. Ama bu denli basit bir şey kimsenin aklına ve yüreğine düşmüyordu.
Bu eserin yazılmasında Sabahattin Ali'nin 1928 yılında Almanya'da tanıştığı ve aşık olduğu Frolayn Puder adlı bir bayanla yaşadığı yoğun duygulardır.
1. olay örgüsünü kahraman anlatıcının eski arkadaşlarından Hamdi Bey ile karşılaşması ve ona iş vermesi, kahraman anlatıcının Raif Bey'in yanında işe başlaması gibi olaylar izler. Kahraman anlatıcı Raif Beyi gözlemler onun yaşadıklarını, hissettiklerini anlamaya çalışır.
2. olay örgüsünü kahraman anlatıcının Raif Bey'in hatıra defterini alıp okumasıyla başlar. Raif Bey'in Maria Puderle olan aşkını öğrenir.
Eserde aşk, sevgi, yabancılaşma, yalnızlık temaları vardır. Raif Beyi insanlara yabancılaştıran yaşadığı aşktır. Bir diğeri de ailesinde babasının onu anlamaması, tanıyamamasıdır. Ablasıyla bile iletişim kuramaz. Kitap okur durur. Yalnızlığını gideren, içini açtığı tek kişi vardır: Maria Puder. Yalnızlığını şu dizelerle dile getirir:
"Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... Bütün dünyada yalnızım..."
Maria Puder ile Raif Bey arasında tezatlık vardır. Maria erkek, Raif kız; Maria Puder cesur olgun, Raif Bey korkaktır.
Diline gelecek olursak sade yalın bir dil kullanılmıştır. Betimlemeler kullanılmıştır.
Romanı beğendim. Hem yazarın hayatından izler taşıması hem bu aşkın büyüklüğü dikkatimi çekti. Bu yüzden severek okuduğum kitaplardan biri oldu.
Yollar kıvrıla kıvrıla gitmemeye başladı artık.
Bırakmak daha kolay bir yeri, daha kolay varmalar.
Ama daha çabuk-çabuk kesişmeye başladı artık,
Karşılaştırmadan kestirme gidiyor-dönüyor yollar.
Bir su başındaki, bir dağ yolundaki ışık,
Artık kedilerin yansıtan gözleriyle bakıyorlar.
Kazalar da olmasa kaçamaklı, hızlı ve âşık.
Belki de insanlar yollarda hiç karşılaşmayacaklar.
Gittikçe çoğalıyor, artıyor bu doğasal ayrılık.
Uygarlık yolunda bundan böyle insanlar,
Yollarına döşendikçe bu düzlük ve kısalık.
Sanırım ölümde bile birbirleriyle buluşmayacaklar.
Kitap yalnızlık ve aşk üzerine kurgulanmış karaktere kendimi çok yakın hissettim keşke hikaye değil de roman olsaymış.İçine kapanır,yalnızlık,dışlanmışlık biri aşık olunca ne olursa kitapta son derece gerçekçi biçimde yansıtılmış.
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,2bin okunma