Reyhani iyilik yap, o kalır destan. Bir gün de toprağı örterler üstten. Varlığın kefendir, evin kabristan. Nöbetçin iki taş, bir mezar olur. Âşık Yaşar Reyhani
Bahar gelsin karşı dağa çıkayım Belki derdimize çare bir çiçek Toplayıp devşirip derman eyleyim Açılan yarama sara bir çiçek
Reklam
Halk edebiyatındaki şu naifliğe hayranım.
Bende bir aşığam Reyhani adım Sorun çiçeklere azmı ağladım Benim tabiattan tek bir muradım Götüreyim nazlı yara bir çiçek
AĞLARIM
Gözüm yolda kaldı yarim gelmedi O sebepten böyle naçar ağlarım Arzum beni yare kurban eyledi Vursalar göğsümü açar ağlarım Bir kitap var gözlerimin yaşında Ah yazılı satırının başında Takılır aklıma sofra başında Yemeğimi yere saçar ağlarım Aşıklarda değil aşkta hüner var Aşk bir vesiledir aşıkta sır var Sanki kara bulutlarda haber var Elimi göklere açar ağlarım Tohum diye efkarımı ektirdi Yağmur diye gözyaşımı döktürdü Mahsul beklemeden çadır söktürdü Yayladan yaylaya göçer ağlarım Aşık Reyhani'yim ah efendim ah Ben beni uzakta aradım eyvah Ömrüm aşk sarhoşu arzu bir kadeh Umut birkaç damla içer ağlarım YAŞAR YILMAZ / AŞIK YAŞAR REYHANI
Sayfa 434 - Akçağ Yayınları - 1. Baskı I Ankara 2006Kitabı okudu
İnsanlığın kalbinden aşkı, merhameti ve bütün insanî faziletleri alıp götüren bütün bu zamanlar, düşünen insana şu mesajı veriyor: "Bu derece gelişen teknolojiye rağmen, insan hâlâ mesut değil." Amerika'nın Ay'a ayak bastığı yıllarda halk ozanlarımızın, Aşık Yaşar Reyhanî'nin: "Onlar gittiler Ay' a, biz kaldık yaya. Ho babam Ho!. Biz de Ay'a yaklaştık...." gibi milletimizin kabiliyetine hiciv okları atan ve bizi çok derin aşağılık hislerine sürükleyen taşlamaları vardı... Evet Batı, binlerce yalın bilgi ve teknik hamulesiyle Ay'a ayak basmıştı; ama insanlığa oradan bir parçaçık bile olsa, saadet getirememişti ve bu çağa mührünü vuran o mağrur teknoloji, Necip Fazıl'ın: "Yirminci asrın ablak yüzlü feza pilotu! Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu?" mısralarında dile geldiği gibi ölüme çare otu da bulamamıştı.
Sayfa 68 - EşikKitabı okudu
Aşık Yaşar Reyhani
...aman gazeteci gel bizim köye bizden olan türlü halleri de yaz senin bahsettiğin ojeli parmak içi nasırlanmış elleri de yaz...
Sayfa 138 - üç çiçek yayınevi ocak 1983 birinci basımındanKitabı okudu
Reklam