Eser kendi içerisinde sırasıyla "Şairler ve Âşıklar" , "Haşşaşiyûn Cenneti" , "Bin Yılın Sonu" ve "Denizde Bir Şair" adlı dört bölüme ayrılıyor. İlk bölümde Ömer Hayyam'ın tarih sahnesine çıkışı anlatılıyor. İkinci bölümde Hasan Sabbah'ın faaliyetleri ve Alamut'a yolculuğu ele alınmış. Son iki bölümde ise yakın tarih anlatılmıştır.
Ömer Hayyam , Nizamülmülk ve Hasan Sabbah'ın buluşturulduğu bir roman olarak tanıtabiliriz. İlk iki bölümü gayet güzel bir şekilde anlatılmıştır. Soluksuz okunabilecek bir seviyededir. Fakat son iki bölüme gelince sanki başka bir yazarın kitabına geçmiş gibi ya da başka bir kitabı okuyormuş gibi oldum. Son iki bölümü okurken gerçekten kitabı bırakacak seviyeye geldim.
Açıkçası yazarın ırkının ne olduğunun benim için bir önemi yok. Fakat kitabı okurken bazı yerlerde inceden Türk ırkının ve sultanlarının aşağılandığını gördüm. Alpaslan'a karı kılıklı denmesi , halifenin kızı hadisesi gibi zırvalara yer verilmiş kitapta. Roman olduğunun bilincindeyim illaki objektif olmasına gerek yok evet içerisine kurgular da eklenmiş olabilir fakat bu kadar da açık açık bir ulusun sultanı küçümsenemez. Tavsiye ettiğim bir kitap değil, bir defa okudum ve bundan sonra da asla okumam, hiç kimseye de tavsiye etmem.