Sekiz yaşındayken hâlâ o eski arabaya biniyordum ve içinde asil bir kral gibi oturuyordum. Bu araba çirkin, eski püskü bir şeydi; kimseden iyi muamele görmüyordu. Hep tekmeleniyor, devriliyor, itiliyor ve üstüne basılıyordu. Herkes onunla alay ediyordu. Ama benim gözümde neredeyse bir insan gibi sevilmeye değerdi. Benden başka kimsenin takdir edemeyeceği garip bir saygınlığı vardı sanki.
Önce ikinci sınıf evlat, daha sonra gelin kimlikleri içinde ezilen kadın, anne olduktan sonra aile içinde giderek güç kazanmaya ve çocukları üzerinde egemenlik kurmaya başlar. O denli ki, birçok ailede görünürde baba tarafından alınan kararların asıl sahibi annedir, ama durum babanın erkeklik rolüne gölge düşürmeyecek biçimde yönetilir. Kararı anne verir, baba ilan eder.’ ‘…Bu yönden değerlendirildiğinde, toplumumuzda aile yapısının biçimsel olarak babaerkil, ama gerçekte kapalı bir anaerkil yapıya sahip olduğu bile söylenebilir.’
Reklam
Onun asıl koruktuğu, içindeki saygınlık duvarını yıkmak dan ürktüğü, insan yığınlarıydı.
Artık akıllandık. her anlamda alçakgönüllüyüz. İnsanı artık tinden ve tanrısallıktan türetmiyoruz. Onu aldık ve hayvanların arasındaki asıl yerine koyduk. O bizim için en güçlü hayvandır. Çünkü en kurnaz odur. Tinselliği de bunun sonucudur. Bir diğer yandan burada dile gelmek üzere olan bir kendini beğenmişlikten kendimizi korumaya çalışıyoruz. Bundan sakınıyoruz. İnsan sanki hayvan gelişiminin art niyeti imiş gibi gibidir. O hiç te yaradanın baş tacı değildir.
Asıl tutarsızlık bende. İnsan aptalca, anlamsız bulduğu bir tutkunun peşinden gider mi? Bak gidiyorum işte. Hâlâ onu arıyorum... Ahmet Ümit (Aşk Köpekliktir)
Kalabalık içinde yalnız yaşamak, kalabalık içinde gezip beraber bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur. İnsan kalpleri, birbirine bağlılığın ne demek olduğunu o zaman anlar. Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum."
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.