"Asıl acınacak şey dedi; lüzumsuz bir ömrü sürüklemektir."
Hayal gücümle kanatlanıp uçtuğumda, asıl yakalamak istediğim şey gerçeklikti.
Ufak iş bizimkisi.
Asıl en kötüsü:
bilerek, bilmeyerek
hapisaneyi insanın kendi içinde taşıması...
Sayfa 97Kitabı okuyor
“Bu dünyada asıl sihirli olan şey kelimelerdir. Kelimeler, insanı yaralayabilir de iyileştirebilir de.”
Acıtma yalnızca kurumsal bir şeydir Quentin dedi deborah, asıl acıtan şey yıllarca deli olarak yaşamak, kimseye bir şeyi anlatıp kendine inandirmamak.
Sayfa 212Kitabı okuyor
Bütün zahirî ve dünyevî ilimlerin zeminine dînî bir altyapının girilmesi zarûrîdir.
Eğer dînî, yani mânevî altyapı verilmezse; nesiller, ekranların, görünmez internet ağlarının birbirine zincirlediği dünyada tek dişi kalmış medeniyetin evlatları olmakta. Öz anne-babaların biyolojik bağı hiçbir şey ifade etmemekte.
Bu sebeple, evlatlarımızın gönül dünyalarına dînî, mânevî temeller atacak müesseseler çok mühim...
Salih babalar ve saliha anneler yetiştirecek olan Kur'ân kurslarımız, imam-hatip okullarımız ve bu husustaki destekleyici gayretler çok mühim.
Tasavvufu yaşayacak, takvâ ile kuşanacak, ihsan şuuruyla Hakk'ın şahidi olacak bir neslin yetişmesi için bu gayretler çok mühim...
Ahir zamanda bu mânevî altyapı ile yetişip, ilmi; hakiki, faydalı zeminine oturtabilenler, bütün dünyaya İslâm'ın mütebessim çehresini aksettirebilecektir. İslâmofobiyi îcat edenlerin asıl korkusu da budur.
Sayfa 110Kitabı okudu
"senin davranış şeklinden kaynaklanan bu güçsüzlük hissi (bir başka açıdan da aslında asil ve verimli bir duygu) beni hâlâ zaman zaman etkisi altına alıyor. İhtiyacım olan şey; biraz cesaret, biraz güler yüz, geleceğimi aydınlatmaya yetecek kadar yardımdı."
Sayfa 14Kitabı okudu
