Benim kafam acayip bir dimağ taşıyor, Her dakika insanlardan uzaklaşıyor. Zaman zaman mağlup olsam bile etime, İnsan olmak dokunuyor haysiyetime. Büyük, temiz bir arkadaş arıyor ruhum, İşte rüzgar, şimdi sana sığınıyorum! Asaletin yeri yoktur gerçi hayatta, En asil şey seni buldum kainatta, Güneş gibi ne bin türlü ışığın vardır, Ne de süse, gösterişe baktığın vardır. Deniz gibi muamma yok derinliğinde, Bir ferahlık, bir saflık var serinliğinde. Bir dev gibi küçük, mızmız sesleri yersin, Allah gibi görünmeden hüküm sürersin.
YİRMİ BEŞ DAKİKA MOLA
Otobüs ile yaptığım Ankara-Antalya arasındaki yolculuğumda, Afyon Cumhuriyet Dinlenme Tesisleri'nde mola verildi. Öncelikle mesanemde biriken sıvıyı boşaltmak amacıyla, bunun yanında da saatlerce oturmanın bacaklarımda oluşturduğu uyuşukluğu atmak ve temiz hava almak için (tiryakiler tarafından dumanlanmış olsa da) otobüsten dışarı çıktım. Beni
Reklam
RABBİME NİYAZIM VE NAZIMDIR
Elazığ Tımarhanesin de (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) tedavi gören ve 1965 yılında vefat eden bir “deli”nin Allah'a yazdığı son dilekçesi şu şekilde: “Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir
akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta
Delinin Allah’a mektubu
Ben dünya kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz (Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, Çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, Ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakim’inin Dergahı Uluhiyetine son arzuhalimdir..! Ben gam (dertlilik)
Uçayım derken kelebek
“Tırtılın kalbini yedin,uçayım derken kelebek Kafka seni görse ne derdi bilmiyorum Halbuki son iki saattir dönüşümün anlamlarını düşünüyordun kelebek olma hevesli bütün tırtıllara küstün Kanatlar her şey mi demek? ama “düzen buydu anlamak gerek” -yeniden kavuşmak’taki kalp kırılıcık bana mı mahsus gövdemin içinde bir ağacın altında bekletme isteği seni “buradan bir yere ayrılma” bana mı mahsus en üzüldüğüm anları gülümseyerek hatırlamak aynı şarkılarda hep aynı hayalleri kurmak Şimdi seni gözlerimle mi,kalbimle mi görüyorum?söyleme İçinde eskilerden kalma düşünce bulutlarını buldum yeniden! ama sen bana gözlerinle bak bu sefer bilerek ,sokakta yol verdiğin rastlantısal bir insan gibi konuştuklarındaki gizli bulutlar artık kapalı kalsın”uzaklaştık giderek” tırtılın aşık olduğum kalbini yedin Uçayım derken kelebek”Zeynep Yıldız Lacivert sayı:69,2016’
Reklam
631 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.