Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
üslup insanın kimliğidir derler Zehk... tatlı dilli konuşan, güzel, tatlı bir kimliğe sahiptir. sert, kaba saba konuşan,
Açlık Oyunları
Nefis terbiyesinde çokça anlatılan kudsi bir hadistir. Allah (cc) nefse sorar; sen kimsin, ben kimim? Nefis; "ene ene, ente ente; sen sensin, ben benim" der. Keyfiyeti Allah (cc) tarafınca bilinen bir süre, ateşle terbiye görür. Sonra Rab yine sorar, cevap değişmez. Bu defalarca tekrarlanır, her defasında cevap aynıdır; Nefis;
Reklam
Burada kentin kökenine dair sorulması gereken asıl soru şudur: Toplumsal örgütlenmeyi mümkün kılacak olan ve yöneten-yönetilen ilişkisinin kurallarını oluşturacak olan öz nereden gelmektedir? Bir yerleşim alanını kent yapan, nüfusun orada yoğunlaşmasını sağlayan ve bedevilikten ziyade hadariliği olanaklı kılarak insanları bir arada tutan şey, mekânda ortaya çıkan dini inanışlar ve felsefi düşüncelerdir
“O mükemmel değil,sen de mükemmel değilsin. Asıl soru birbiriniz için mükemmel olup olmadığınız.” 🎞️ GOOD WİLL HUNTİNG
Insan ölür elbet, bedeni toprağa karışır. Ama asıl soru neden doğduğumuz değil midir...
Hiç aklına geldiğim oluyor mu acaba ya da o olsaydı beni üzmezdi dediğin ve asıl soru nedendi bütün bunlar?
Reklam
asıl soru
... Sevmek yeniden tanımlanmalıdır.. Seven söyledi, sevilen söyledi.. Peki, sevgi ne dedi? .
Atatürk'ü Gerçek Tarihçi ve Yazarlardan Okuyun!
Sürekli "gerçek tarih bu değil" diye ortalıkta gezenlerin "gerçek"lerini bilemiyorum; ama "hakikat"leri yazan ve konuşan tarihçilerin, tarih kitaplarının peşinden gitmeye devam ediyorum. Daha önce "Atatürk'ün sevdiği kitaplar"la ilgili paylaşmış olduğum iletimi okuyan ve hâlâ okumaya devam eden herkese
Sonra farkediyorsun ki, aynı cümlelerden oluşuyordu söylenenler. Aynılaşmış insan topluluğu birikmiş koskoca bilim yuvasında. İnsanın sorası geliyor; bunca değişkenin olduğu bu ortamda, nasıl olur da aynılaşma gerçekleşir? Belki de sorulan soru yanlıştır. Asıl sorulması gereken: Birbirinin tıpatıp aynısı olan insanlar, bilimin değişken özelliğini ortaya koyabilirler mi?..
Korkularımız neler? Bu dünyadan göçüp gittikten sonra asıl öz olan ne olacak bizler için? Şu an çabaladığımız şeye ulaşırsak, daha fazlası için çabalamaz mıyız? Hayatımız bir şeyler uğruna çabalamakla geçiyorsa, anı yaşamamak ne kadar mantıklı? Gerçekten öz olan nedir bizler için? Bizden önce yaşamış 100 milyar insanı düşünün, 100 milyar düşünce olasılığı. Sizler ya da bizler gibi düşünen yok mudur aralarında? Bizi canlı olarak ayıran şey nedir? Egolarımız kimler ve neyin üzerinedir? En derin anlarda bile başka birine neden ihtiyaç duyarız? Yıllar sonra yazılan bu yazılar ve düşünceler ölmüş bir insanın düşünceleri ve hayatı boyunca kendisini farklı hissedip, sonrasında bunun bile içimizde eksik kalan ego parçalarını doldurmak için oluştuğunu varsayan birinin yazıları olarak kalacaktır. İnsan doğası gereği neden başkasına ihtiyaç duyar? Aslında yalnız yaşayan varlıklar olsaydık, içimizdeki ego nasıl şekil alırdı? 30 yaşına gelmemiş fakat hayatın amacı ve insanlar hakkında endişeleri olan biriyim. Gerçekten her şeyi fark edip taşın kafamıza dank etmesi için yaşlanmamız mı gerek? Gördüklerimiz, duyduklarımız ve hissettiklerimiz beynimizde oluşan elektrik sinyallerinden fazlası değilse, gerçekliği nasıl kanıtlarız? Ya da geride kalan 100 milyar insan gibi hayatın kurallarına uyar şekilde yaşayıp, ne olup bittiğini anlamadan ölmek midir mantıklı olan? Fakat tüm bu düşüncelerin ardında sorulması gereken soru "Bizleri hayata bağlayan şey nedir?" olmamalı mıdır?
Reklam
Herkesin yaşama sevincinin bittiği bir yer, zaman, an var. O noktayı koyduktan sonra hayat yeniden başlayabiliyor mu yoksa artık dönülmez akşamın ufkuna mı gelinmiş asıl çözülmesi gereken soru bu bence.
20. yüzyıl felsefesine göz ve tin
Fenomenoloji ekolünden Merleau-Ponty’nin bir eseri.
Göz ve Tin
Göz ve Tin
Bu metin bir meta analiz çalışmasıdır, herhangi bir edebi kaygı yoktur. Asıl amaç zihnimde var olan bilgilerden bir harita oluşturmak. Fenomenolojiye giden yolda ilk başta Analitik ve kıta felsefesinin ne olduğunu daha sonra fenomenolojinin ne olduğunu anlamaya çalıştım.
Kuru Otlar Üstüne
-Hiçbir afilli söz ya da tespit kim ne derse desin. Kıtlıkla can çekişen bir coğrafyaya bir bidon su bile götürmekten daha kıymetli değil. Şu biçare dünya için bir şeyler yapılamaz mı? Kendimize sormamız gereken asıl soru bu. Her şeye rağmen.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.