Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Genç Türkçülere Mektuplar (4) – Nejdet Sançar Genç Türkçüler için büyük bir vazife de çalışkan olmaktır. Hangi öğretim basamağında bulunursa bulunsun, genç Türkçü, sınıfının ön safındakiler arasında yer almaya mecburdur. Tembellik ile Türkçülük, asla bir araya gelemez. Kendisine tembel dedirten genç Türkçü, büyük ülküsünün üzerine gölge düşürmekte
Hiç şüphesiz ki Almanlar ile işbirliği yapan diğer milletler gibi Türkistan asıllılar da ülkelerinin Rus hakimiyetinden kurtulmasını arzuluyorlardı. Lejyonlarda sayıları yüzbinler ile ifade edilen bu insanlar için en kısa değerlendirme bu olsa da, düşman tarafına geçerek kendi ülkesine karşı silah kullanmak en hafif ifade ile o ülkeyi vatandan
Reklam
Beden olarak çatışmadaydım ama beni asıl götürenin ruhum olduğunu biliyordum. Ruhumu besleyen ise iman, inanç, kader, azim, vatan sevgisi, bayrak sevgisi veya millet sevgisi ne derseniz deyin. Bu sevgi kanla, terle, barut kokusu ve canla sınanmaktaydı.
Sayfa 239Kitabı okudu
Gerçek anlam
"Oysa Türkiye'ye gidince bir baktım ki, benim güçten anladığım şey asıl güç değil. Anlam zannettigim şey anlam değil. Anlam ne biliyor musun? Çocukluğunda kulağına fısıldanan sevgi sözcükleri, dinlediğin șarkılar, okunan şiirler, vatan sevgisi, aile sıcaklığı, sevdiğin bir yemeğin ya da çiçeğin kokusu, hesapsız çıkarsız sevilmek, bunlar yani...
Sayfa 440Kitabı okudu
Yurt savunmasını bizim milletin yüreklerine kurulmuş kalelerle yapıyoruz. En büyük, en etkili silahımız ve gücümüz onun vatan sevgisi ve çocuklarını bu asil duygu için şehit olmaya adamaları. Bunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.
Sayfa 248Kitabı okudu
Ait olduğu yer, ana vatanı; insanın özgürlük alanıdır. Gurbet ve taşra, özgürlük yeri değil. İnsan ancak ana vatanında özgür ve güvende olur. Ana vatanı neresidir insanın? Peygamber Efendimiz (sav), "Vatan sevgisi imandandır,” diyor. Vatan, ana vatan, insanın geldiği yerdir. Allah, “Ben sizi Kendi Suretimden yarattım,” diye buyuruyor. Meşhur bir hakikattir: “Kendini bilen, Rabbini bilir.” Demek ki; asıl, ana vatan Allah'tır. İnsan kendini bildiğinde, Allah’ı bilmiş olur. Allah’ı bildiğinde onu bağlayan bağlardan kurtulur, böylelikle özgür olur. Dünyadan, mülkten, iktidar arzusundan, şehvetten özgürleşme...
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
... Savaşın, asıl gıdasını kahramanlık, vatan sevgisi gibi, maalesef ilkel kabul edilmeye başlanan duygulardan aldığını unutuyor.
Sayfa 121
Binbaşı Nuri Conker, nisan 1914’te yayınladığı Zabit ve Kumandan başlıklı kitabında, Balkan yenilgilerinin askeri eğitimimiz ve askerlik ruhu ile ilgili nedenlerini araştırır. Arkadaşının bu eserini okuyup beğenen ve onu tamamlayıcı nitelikte Zabit ve Kumandan ile Hasbihal başlıklı bir kitap yayınlayan (1918) Yarbay Mustafa Kemal de askeri eğitimdeki eksiklerimiz, vatan sevgisi, görev duygusu ile ilgili yetersizlerimiz, hatta annelerin çoçuklarına daha beşikte iken söyleyecekleri ninnilerin eğitimsel değeri üzerinde durur. O’nun bu konuda başlıca görüşleri şunlardır: Askeri okullarda subaylarımıza ruh ve ilim gücü üstünlüğü kazandırma yeterince önemsenmemiştir. “Harp Okulu’ndaki öğretim, subaylığın temel görevlerini subayın ruhuna sokacak derecede etkili değildi” Ancak, Atatürk’e göre, daha iyi bir askeri öğretim verilseydi bile yeterli olmayacaktı, çünkü gerçek askeri bilgiyi verecek asıl okul, birlikleridir. Atatürk görüşlerine şunları da ekler: “Bulgar milleti okuldaki çocuğunu ‘Edirne Bizimdir’ şarkısıyla büyütüyor. Ey Osmanlı subayları! Bulgar, Sırp, Yunan, Romen ordularının geceli gündüzlü çalışmalarını ve amaçlarını gözönüne getiriniz. Ey Osmanlı ordusunun anası olan millet! Bulgar, Sırp, Rum, Romen milletlerini ve bunların çocuklarını yetiştirmediki amaçlarını gözönüne getiriniz. “…Açık alınlı Türk kadını! Bugünkü subayların komutasına verdiğin çoçuklarına beşikteyken ninniler yaktın mı? Bu ninnilerinle onlarda bir karekter yarattın mı?”
Sayfa 293 - pegem akedemiKitabı okudu
Hareketin kaynağı olan özlem birbiriyle bağlantılı iki şekilde açıklanabilir; Birincisi, bir şeyin kendi aslına duyduğu özlemdir. Her şey aslına dönmek ister. Buradan sufiler vatan, asli vatan [vatan-ı asli] ve vatanı sevmek gibi kavramlar geliştirerek in sanın aslına dönme arzusu üzerinde dururlar. İbnü’l-Arabî “vatan sevgisi imandandır" anlamında bir hadise atıf yapar. Bu hadis gerçekte insanda Tanrı inancıyla birlikte bütün insani değerlerin fıtrî olarak bulunmasıyla aynı bağlamda yorumlanabilecek bir anlam taşır. Öte yandan vatan-ı asli her şeyin kendi kemaline dönme arzusudur ki, bu düşünce Ibnü’l-Arabideki esas kavrama bizi ulaştırır. Her şey gerçekte kendi kemâline aşıkur ve her şey kendi kemâline ulaşmak üzere hareket eder. Bu durum kadın ve erkek için ayrı yorumlanmahdır. Erkek kendisinden kopmuş ve ayrılmış parçayla bütünleşerek asıl hakkındaki bilgisini tamamlar ve bilgisini kemâle erdirmek ister. Kadın ise aslı olan erkeğe dönme arzusuyla Tanrı hakkındaki bilgisini tamamlamak ister. Bu sayede her biri kendi kemâline aşıktır ve birbirleri vasıta sıyla varmak istedikleri yer kendi kemâlleridir.
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.