Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Sen yalnızlığın bu türlüsünü bilmezsin işte. Ve asıl bilmediğin en büyük yalnızlık da senin verdiğin yalnızlıktan başka bir şey değil.”
Sayfa 157 - EverestKitabı okuyor
“Üzgündü, ama yalnızlık değildi bunun kaynağı. Onu asıl üzen şey, öteki martıların Tanrısal bir uçuş gücüne inanmayı yadsımış olmalarıydı.”
Reklam
Bir kadeh rakının Puslu beyazlığında, Yalnızlık asıl yürektedir ama.
Sayfa 153 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Yeri gelmişken, özellikle sol tandanslı arkadaşların diline pelesenk olmuş bir şehir efsanesine de değinmek istiyorum. Derler ki, kapitalizm bireyi yalnızlaştırıyor, atomize edi­yor. Çünkü yalnızlaşmış birey kapitalizm için daha yağlı bir müşteridir; yalnızlık arttıkça satışlar da iki katına çıkar. Ayrıca yalnızlaşmış birey toplumsal organizmadan koptuğu için, çevresindeki sosyal sorunlara karşı da duyarsızlaşır, ta­mamen kendi bencil çıkarlarıyla ilgilenir. Hiç de değil! Tam tersine, kapitalizmin en iyi müşterisi aile kurumudur. Kusura bakmayın ama, hiç kimse aile kadar tüketemez! Tanıdık sahneleri şöyle bir gözümüzün önüne getirelim; yalnız bireyler genelde daha sade yaşarlar ve tüketimleri makul düzeylerded­ir. Asıl çılgınca tüketenler ailelerdir. Sosyal duyarsızlık ko­nusu da aynı şekilde yalan! Tam tersine, evlilik kurumu kadar insanı içe kapatan, her şeyden koparan, kendi evi dışındaki her şeye karşı duyarsız hale getiren başka bir kurum yok. Yalnız yaşayan bireyler etkin bir şekilde sosyal hareketlere katılmakla kalmıyorlar, aynı zamanda kendi kişisel yaşamlarını ren­klendirmek için de her fırsatı değerlendiriyorlar. En hantal, en hareketsiz, yeniliğe ve farklılığa en kapalı olan yaşam ünitesi evlilik kurumunun ta kendisidir. Kaldı ki, yalnızlık sadece fiziksel bir durum mudur? Yalnız başına yaşayan ama çevresi­yle çok güçlü bir etkileşim içinde olan bir birey mi, yoksa bir evliliğe saplanıp ne ileri ne geri gidebilen ikili mi yalnızdır? "Birlikte ama yalnız" deyimi boşuna çıkmış olmasa gerek.
Pdf
Sen
Ve ben yalnızlığımı seviyorum. Aslında hayatta en büyük saadet yalnız kalabilenlerin saadeti... Asıl yalnızlık yalnız kalamamaktır belki de.
Sayfa 12 - NesilKitabı okuyor
Sevdiğim işi yapamadım, istediğim kitapları hiç okuyamadım, hayalini kurduklarıma ulaşamadım ve yalnızım, kimsem yok diyecek kadar yalnız. Ve ben yalnızlığımı seviyorum. Aslında hayatta en büyük saadet yalnız kalabilenlerin saadeti... Asıl yalnızlık yalnız kalamamaktır belki de. Ve ben yalnızlığıma şükrediyorum.
Reklam
Aslında hayatta en büyük saadet yalnız kalabilenlerin saadeti... Asıl yalnızlık yalnız kalamamaktır belki de.
Yalnızlığın asil bir yanı vardır bazı durumlarda insan asaletinden ötürü sessiz kalır, içine kapanır, başkalarından uzaklaşır. Yalnızlık, seni anlayabilecek kimsenin olmadığını düşünmektir. Derdini kimseye açmak istememektir. Yalnızlık kendi kendini anlamakla yetinmeyi seçmektir.
[••“Yaşasın!" veya "kahrolsun!" diye bağırmakla mı siyasi aydın olunuyor? Cahil insanların daha doğru dürüst okumasını beceremeyenlerin sözlerine mi itibar edilmeli? Halbuki aydın insan kültürlü olmalıdır, düşünce sahibi olmalıdır. Aydın insan, gönlü zengin yüce ahlaki faziletlere sahip, cesur ve asil biri olmalıdır. İmanında sabırlı, sebatlı birisi olmalıdır!”••]
Sayfa 65 - Fecr Yayınları
[••“İnandığım şey benden başka ve bensiz de vardır. İster olayım ister olmayayım, ister hissedeyim ister hissetmeyeyim, asıl olan benim dışımda var olan varlıklardır. Benden önce veya sonra var olan gerçeklik...”••]
Sayfa 63 - Fecr Yayınları
Reklam
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır.) yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış,
Bir şey öğrendim..
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Sayfa 271Kitabı okudu
5.cilt
“Ve (Allah) size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etmiştir ki siz onların sırtına binip üzerine yerleşince Rabbinizin nimetini anarak şöyle diyesiniz: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.”  Zuhruf sûresi(43), 12-14 ... Dikkat edilirse bu sözler, tam bir kulluk konumunun ve bilincinin ifadesidir. Bilhassa son cümle çıkılan yolculuk ile dönüşü olmayan büyük yolculuk arasında bir ilgi kurmakta, asıl yolculuğun “kulluk yolculuğu” olduğunu, her zaman ve her yerde kulluk görevinin sürdürülmesi lâzım geldiğini telkin etmektedir. Bu, daha ötede dünya hayatının başlı başına bir misafirlik ve yolculuk demek olduğunu anlatmaktadır. “Tesbih, takdis, acz itirafı ve dönüşün Allah’a olduğu gerçeği” yolcu için güven ve iman tazelemek demek olup her türlü yalnızlık duygu ve korkularından kurtulmak anlamına gelir. Şimdi yolcumuz, yolculuk stresine kapılmadan hele hele trafik canavarı olma eğilimi göstermeden rahat bir yolculuğa hazır demektir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.