152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Her bir satırını kanım çekilerek okudum. Kısa bir kitap olmasına rağmen okumak sanki yıllarımı aldı. Bazen daha fazla okuyamadığım için durmak zorunda kaldım. Okuduklarım o kadar ağır, o kadar zor şeylerdi ki. Öldüm sanki, bilmiyorum. Gerçek anlamda acı çektim. Gerçek bir hikaye olması beni çok üzdü. Gerçek olmaması gereken şeylerdi çünkü. Biliyorum sanki hiç olumlu bir şey yazmamışım gibi görünüyor ama verebileceğim tek tavsiye lütfen bu kitabı okuyun, okutturun. Ah Melek…
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,945 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Pınar Kür yaşanmış bir hikayeden yola çıkarak kaleme alıyor.Bir dönem yasaklanıyor ve kitabın sonu Pınar Kür'ün savunması ile son buluyor. 'Kökü toprakta olduktan sonra her çiçeğin yaşatılma,kurtarılma olasılığı vardır.Oysa dalından koparılmış,vazoda soldurulmuş bir çiçeği ne kurtarabilir?' Her insana sadece mesleği yüzünden saygı duyulmaz.Hayattaki duruşuna,karakterine,mesleğini nasıl yaptığına göre saygı duyulur.Bu kitap bana bu düşüncemi bir kez daha hatırlattı. Kitap üç bölümden oluşuyor. 1.bölümde yargıcın iç dünyası yansıtılıyor.Kadınlara bakışı kendi geçmişine göre şekillenen yargıcın düşüncelerini okuyunca,kendisini savunamayan Melek sanki kendisini savunsa da bu zihniyette birisinin düşüncelerinin zaten değiştiremez diye düşünüyorsunuz. 2. ve 3. bölüm kocasını öldürmekle suçlanan Melek ve onun aşığı,aslında sadece aşığı demek de yanlış olur,duydukları karşısında Melek'in yaşadıklarına karşı onu kurtarmak isteyen bir adam Yalçın'ın iç dünyasını yansıtıyor. Korumasız bir kadının dış dünyadan koparılarak sapık kocasının korkunç dünyasına hapsedilişini anlatılıyor. Pınar Kür kitabın dili,özellikle Melek'in kendi iç dünyasını yansıttığı kısım için uzun bir çalışma sarf ettiğini söylüyor ve bence bu anlatım romanı daha da güzelleştiriyor. Susmak belki suçu kabul etmektir bazen ama hayatında erkekler tarafından(babası tarafından bile) geçmişinde sürekli bastırılmış bir kadının kendini savunması bile zordur.
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Can Yayınları · 20184,945 okunma
Reklam
Çünkü çiçek demek, kökü sağlam bir yaşam demek. Çiçek demek en az değişen gerçek demek. En bakımsız çiçek bile açar. Bir yıl önceki gibi açar. En kurumuş, ölmüş sandığın çiçeği bile birazcık çabayla canlandırabilirsin. Eski haline getirebilirsin. Kötü toprakta olduktan sonra her çiçeğin yaşatılma, kurtarılma olasılığı vardır. Oysa dalından koparılmış, vazoda soldurulmuş bir çiçeği ne kurtarabilir? Bir vakitlerin görkemli ak zambağı Melek artık böyle bir çiçek olmuştu. Derinlerde bir yerlerde seziyordum bunu belki. Vazoda eskimiş, yaprakları hırpalanmış, al-karanlık bir gül... En el değmemiş ve el değmeyi çekindiren, sabah çiylerinin her birini titrek ve kokulu yansıttığı çağda koparılmış, sonra sokaktan geçenlerin bile kolayca görebileceği bir pencere içindeki vazoda unutulmuş, orada hoyratça koklana koklana sessizce solmuş bir gül. Başı çoktan öne sarkmış. Ve hatta neden hala çöpe atılmadı sorulabilir... Kurtarabilir miydim onu? Kurtarırım dedim. İlle de kurtaracağım dedim.
Sayfa 142Kitabı okudu
"Bize her şeyi yanlış öğrettiler belki; belki de yanlış anladık, eksik anladık. Başımıza gelen tüm akla sığmaz şeyler kaçınılmaz mıydı gerçekten? Bilmediğimiz, daha öğrenemediğimiz yasalara göre? Kaçınılmaz olan yapılandır, kişinin şu ya da bu etkenle yaptığı. Olmuş, gerçekleşmiş, artık olmaması düşünülemeyen. Akla sığmayan ise yapılmayan, yapılamayan, kişinin belki yıllarca düşleyip de yapmadığı. Düşünüldüğü zaman bile gerçekleşmeyeceği kaydıyla düşünülen... Oysa benim Melek'le yaptıklarım hem kaçınılmazdı hem de akla sığmaz. Ya da akla sığmamızın birden kaçınılmazlaşması...
Sayfa 139Kitabı okudu
"Nedense beni gereksindiğini sandığım... Benim tarafımdan kurtarılmayı beklediğini... Oysa ne kurtulmayı ne de duruşmada dedikleri gibi kurtulmak için beni kullanmayı akıl edebilirdi Melek. Şimdi anlar gibiyim bunu. Öldürmeyi, öldürtmeyi düşünemezdi. Çünkü düşünmezdi. Çünkü baskıya karşı çıkmamak üzere yetiştirilmişti. Bilmiyordu başkaldırabileceğini; baskıyı, zorbalığı yaşamın doğal bir öğesi bellemişti. Bu baskıyı erkeklerin kurması, her bakımdan kurması da doğaldı onun için. Çünkü güçlü olan onlardı; hep başta olan, her şeye egemen olan. Ben de onlardan biriydim. Daha genç, daha beceriksiz belki. Ama erkek."
Sayfa 144Kitabı okudu
191 syf.
9/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Yargıç, melek ve Yalçın'a ait düşünceleri , üç farklı zihnin akışını okuyorsunuz ve üçü de birbirinden çarpık, bozuk ve belirsiz. Melek çaresizlikten başka bir sey bilmeyen, yargıç aşağılık kompleksinden çıkmamış ve bunu hayatındaki tüm kadınlara suçu atan biri. Yalçın ise kendi düşüncelerinin hal ve hareketlerinin farkında olmayan neyi niçin yaptığını bile bilmeyen biri. Beğendim, günümüz insanlarının zihniyetinden çok da uzak olmayan düşüncelere sahip herkes, yani igrenc ve magara adamlarindan hallice . Hele mahkeme salonundaki düşünceler... neyse güzel kitap. Sevdim.
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Bilgi Yayınevi · 19794,945 okunma
Reklam
382 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.