“Çünkü Park Soo Yun, bir gün kusursuzluğu yüzünden kalbimi durduracak potansiyele sahipti ve benim buz kestiğini sanan aptal kalbim onun için deliriyordu.”
Halef, yazarın kaleminden okuduğum ilk kitap oldu. Öncelikle yazarın anlatım dilini gerçekten çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Betimlemelerini özellikle çok sevdim, benim için tam dozundaydı. Ben çoğunluğun aksine betimlemeyi okumayı çok severim, elbette güzel yapılan betimlemeyi. Karakterlerin ruhunu daha çok hissediyorum o satırlarda. Bunun
“Ben Ömer’e söz vermiştim, sana değil. Ben…” Durdum. Kelimeler kezzap gibiydi ve ben onları dudaklarımın arasında tutuyordum. Sertçe yutkundum. Boğazımdaki ateş gibi yanan düğüm büyüdü. “Bu gece Ömer’i kaybettim, Asaf.”
“Kapanmaz mı yaralarımız?”
Çenesini yukarı doğru kaldırarak, “Asla,” dedi keskin bir dille. “Hiçbir zaman iyileşemeyiz biz. Ailenin açtığı yaraları hiç kimse, hiçbir şey kapatamaz.”