176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hüseyin Atay, asırlardır yanlış bilinen bir konuya parmak basmaktadır. Diğer yandan ele aldığı konuyu derinlemesine incelemesi ve belge sunması ise eseri, fevkalade bir noktaya taşımaktadır.
Kur'an'da İman Esasları ve Kader Sorunu
Kur'an'da İman Esasları ve Kader SorunuHüseyin Atay · Atay ve Atay Yayıncılık · 201348 okunma
376 syf.
5/10 puan verdi
Bu kitabı okuması da yorumlaması da çok zor. Nefs ve tutkularının esiri olmuş dört çok varlıklı kişi, insanlardan uzak manastıra sadece cinsel hazlarının tatmini için, birçok seçilmiş kişiyle kapanırlar ve program işlemeye başlar. Sade’nin erdem, ahlak ve iyilik kabul etmez bencil ve sadist yaklaşımıyla birçok erotik sahne ve öykü detaylı işlenir. Okuyucu, nefsinin ve tutkularının esiri olmuş sadece şehveti ile hareket eden kişilerin ne kadar alçalabileceğini ve insanlıktan uzaklaşabileceğini açıkça görebilmektedir. Yazar aslında tüm iyilik ve erdemlere karşı çıkarken, kendi iyilerini oluşturmakta ve bu durum paradoksa dönüşmektedir. Sade’nin saygı duyduğum tek yönü, düşündüklerini ve yazdıklarını yayınlama cesareti göstermesi ve satır aralarında ortaya çıkan muhteşem felsefesidir. Asırlardır evrilen insan kültüründe kuşkusuz iyilikler ve kötülüklerin birçoğu açıkça belli olmuştur. Akıl ve bilime dayanan hiç bir hukuk, cinayet, tecavüz, cinsel taciz, hırsızlık, yolsuzluk, yağma ve talan gibi büyük suçları hoş görmemeli ve cezalandırılmalıdır. Örneğin Sade’nin tüm erdem ve ahlak kurallarına saldırması gibi, hırsızlık ve yolsuzluğu masum gibi göstermeye çalışacak sapkınlar her daim olacaktır. Bu kitabı okuyacak kişilere tavsiyem, eğer yazarı daha önce okumamışsanız bu kitaptan başlamayınız, önce yazar hakkında araştırma yapıp “Yatak Odasında Felsefe” ile okumaya başlanabilir.
Sodom
SodomMarquis de Sade · Chiviyazıları Yayınevi · 2018516 okunma
Reklam
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Karışık duygular ile okuduğum bir kitaptı. Hem ileride ne olacağını merak ettim, hem de bitmesin istedim bu yüzden azar azar okudum. Klasik kategorisine düşen ama hiç te o ağırlığı taşımayan, okuyucuyu sıkmayan bir eser. Habil ile Kabil'in hikayesinden esinlenmiş yazar. Kabil, yaptığının bedelini, hayatının sonuna kadar Cennetin doğusunda bir yerde yaşayarak ödemelidir. Asırlardır süren savaşları farklı kuşaklardan ama kardeş olan karakterler üzerinden işlemiş yazar. Ki bu savaşlar aslında insanın içinde yaşanır en çok - iyilik ile kötülük savaşır başta, güzellik ile çirkinlik, doğru ile yalan ve daha bir çoğu ama insan yapabileceğine, kendine inandığında da neyin galip geleceğini belirleyebilir. Çok mesajı ve sorusu var yazarın okurlarına, benim aklıma kazınan ise şu oldu: madem insan özürlü doğabilir, neden bu özür bedeninde değil de, ruhunda olmasın ki? Hani derler ya, herkes aslında iyi doğar diye, acaba gerçekten öyle mi sorusu geliveriyor okuyucunun aklına. Ben çok sevdim Steinbeck'i, diğer kitaplarını da okunacaklar listeme ekleyeceğim. Ve sonuç olarak, bu kitap okunmalı. :)
Cennetin Doğusu
Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,5bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Körler Ülkesi'nde Görmek Bir Ayrıcalık Mıdır Yoksa İşkence Mi? Körler Ülkesi, Wells'in okuduğum üçüncü kitabı. Zaman yolculuğu ile ilgili bir kitap var mı diye araştırırken Zaman Makinesi kitabı ile Wells okumaya başlamıştım ve çok memnunum bu durumdan. Kısa, masal tadında, fantastik bir öykü olan Körler Ülkesi kitabının yaklaşık otuz sayfasında Elena Ferrandiz'in öykü ile ilgili çizimleri bulunmakta. Konusuna gelince And dağlarının derinlerinde bir vadide bütün fertlerinin kör olduğu bir diyar vardır. Dağcı Nunez, ekibiyle birlikte And dağlarına tırmanırken bir kaza sonucu kendisini sadece efsanelerde adı geçen Körler Ülkesi'nde bulmuştur. Dağcı vadideki herkesin kör olduğunu anladığı anda "Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü İnsan Kral'dır." sözünü düşünmeye başlar. Ve kendini bu vadinin kralı olarak görmek konusunda çok heveslidir. Yalnız asırlardır her ferdi kör olan ülkede, kullanılmamaktan unutulmuş bazı kavramlar bulunmaktadır... Wells bu öyküde Dağcı Nunez ve Körler Ülkesi sakinlerinin arasında yaşananları anlatırken; Zaman Makinesi kitabında yaptığı gelecekteki insanlar tasvirinde de olduğu gibi, insanların nasıl bir değişim geçirebileceklerini çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Şiddetle elinize geçen her Herbert George Wells kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.
Körler Ülkesi
Körler ÜlkesiH. G. Wells · Kolektif Kitap · 20184 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Ne kadar bilimkurgu romanları okumuyor isem, bu kitabı tarih - bilim - kurgu olarak beğendim. Yerebatan Sarayı’nın gizli bir geçidinden ulaşılan, ucu Üsküdar’dan Kınalı Ada’ya kadar uzanan bu tünellerde araştırma yapmak isteyen ekip, asırlardır sarnıcın içinde bulunan gizemli Medusa başlarının aracılığıyla kendilerini bir anda bambaşka ve gizemli bir dünyada buluyor. Doğu Roma’nın 18 yüzyıl önce kurulmuş ama günümüzden herşey olarak daha ilerisinde olan başkentine davet ediyor. Günümüz dünyasından daha ileri bir uygarlık kuran dünyalılardı. bizdendiler. İstanbulluydular.
Yerkubbe
YerkubbeHalit Kakınç · Kırmızı Kedi · 201518 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
Vatan millet yolunda savaşan bir yiğidin fazla dillendirilmeyen hikayesi. Aynı zamanda cumhuriyetin vatansever gençlerinin çektiği çilelere, sıkıntılara ve asırlardır Anadolu'nun çevresinde dolanan çakalların hainliklerine ışık tutan bir kitap. Abdullah Çatlı'nın Nevşehir'de başlayan hayatının önemli noktalarını, Ankara'da ocak başkanıyken verdiği mücadeleyi, darbede çekilen çileleri, Avrupa'da asala ile Türkiye'de pkk ile olan savaşını fikirlerini, sözlerini okuyorsunuz kitapta. Devletin başında bulunanların hapishanede işkenceye tabii tuttuğu vatansever gençleri Avrupa'da nasıl bir silah olarak kullandığını okuyorsunuz. Devlet içindeki çekişmeleri, oyunları istihbarat savaşlarını. Artık gönüllerde bir destanlaşmaya başlayan kahramanlık hikayelerini Kürşad ve 40 çerisinin destanından alıntılarla okuyorsunuz. Biraz şiirsel sözlerle akıcı ayrıntıya boğmayan bir üslupla kaleme alınmış kitap. Belki de iyi gözükürken en kötü tarafı da ayrıntıya girmemesi. Abdullah Çatlı dışında isimlerin pek kullanılmaması mesela veya bir operasyonun arka planında yaşananların detayına inilmemesi kitapta beğenmediğim taraflar. Bu olayda ne yaşandı sorusu aklınızda takılı kalabiliyor. Bu adam kim acaba diye merakta kalabiliyorsunuz. Kitabın hacimce daha geniş ve ayrıntılı olması gerektiğini düşünsem de yıllarca ülkemizde pek de yazılmayan hem de bilginin çok az olduğu bir konu hakkında bilgilendirici ve etkileyici bir kitap.
Reisim Çatlı
Reisim ÇatlıAhmet Haldun Terzioğlu · Kripto Basın Yayın · 2015204 okunma
Reklam
679 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.