Kaidesinin tepesinden hiç istifini bozmadan bizi seyreden Lenin bütün bunları Aşina gözüküyordu bir proleterya cenneti yerine bir aşk diktatörlüğü kurmaya niyetlenseymiş daha başarılı olurmuş
Reklam
"İnsan ölüyorsa acıdan ölür bir gün, kendine bir daha uğrayamadığından, koyduğu yerde durmayışındandır hayatın hatanın dönüşsüz oluşundandır. Hiçbir aşk titremez sonsuza değin, bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum ve insan kanatlarından ayrılır bir gün."
Her aşk bir Sezen şarkısıyla başlar, bir Sezen şarkısıyla da biter.
Aşk her şey demek değildi. Kadınlar her şey demek değildi. Bir yazar enerjisini korumak zorundaydı.
136 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Favori yazarlarımdan olan Hazelwood’un bütün kitaplarını okumaya yemin etmiş biri olarak bu kitabı da okudum elbette. Kısa kitaplarından biriydi ve sadece asansördeki bir saati 100 sayfa boyunca okuduk. Böyle söylediğim zaman sıkıcı geldiğinin farkındayım ama inanın hiç öyle değildi. Okuru sıkmamak konusunda master yapmış bir yazar olarak harika bir iş çıkarmıştı. Ali Hazelwood bana göre kadın karakterleri özellikle bir tık aklı havada, saf yazıyor o nedenle Sadie pek sevdiğim bir karakter olmadı. Erkek karakterli her zaman daha iyi ve özenli yazıyor. Sadece bu tarz kitaplarda sevmediğim şey, sayfa azlığından dolayı karakterlerle vakit geçirip onları benimseyememek. Ama biraz daha uzun olsaydı da olmazmış gibi aynı zamanda. Uzun lafın kısası keyifle okuduğum bir kitap oldu.
Aşk Çıkmazı
Aşk ÇıkmazıAli Hazelwood · Nemesis Yayınevi · 20231,000 okunma
Reklam
Gelirse yanarsın. Aşkı göze alabildiğin kadar yaşarsın bu hayatı...
“ Böyleydi işte hayat: Kaza vardı, talih vardı aşk vardı; yalnızlık vardı, neşe vardı; kader vardı, bir ışık, bir ölüm ama belli belirsiz bir mutluluk da vardı; unutmamak gerekiyordu bunları.”
Sayfa 213 - YKYKitabı okudu
İSTEDİĞİNİ YAP...
Eskiden iyi meslekti doktorluk, Şimdinin modası mühendislik. Sana bir şey söyleyeyim mi? İyi meslek yoktur. Mesleğini iyi yapan insanlar var, Kerem ile Aslı'nın aşkı birinci. Leyla ile Mecnunun ki ondan sonra, Sana bir şey söyleyeyim mi? Büyük aşk yoktur! Aşklarını büyütebilen insanlar var mı? İstediğini yap, Çok geç kalmadan, Daha güç olmadan, İstediğini yap, Her şey bitmeden...
Piraye öldü aşkından, yine de dönmedi Nazım'a. Çünkü "Senin adını saatimin kayışına kazıdım Piraye" diyen Nazım'ın kol saatinde Vera yazıyordu. O gün aşk öldü.
Reklam
"Ama Josef"diye şaşkınlıkla itiraz etti Freud,"Bu bir aşk hastalığı! Bu tıbbi bir vaka değil ki!"
Güzelliğin on par' etmez Bu bendeki âşk olmasa Eğlenecek yer bulamaz Gönlümdeki köşk olmasa
Bir bakışta değişir mi dünya? Küreklenen yüzlerce kül rengi yara.. Kanadı ıslak, gözleri buğulu, Sevmek yaş dolu ama, sevilmemek neyin yolu? Marifet yalnız kalıp ölmemeyi bilmekse, Bir celsede boşarım umudu..! Aşk dedi, elin kan toplamaz dedi.. Tebeşir izleri kaldırımların feri gibi acemi, Bir çift söz yeter, bir bakışlık canına ama, Sessizce bekle gökyüzünün silinişini, Çökecek şimdi sis, sen gülümsemeyi öğrenince.. Aldanmayacaksın, karasuların rengini, Elindeki mum erir, eritir içindeki yangınları, Değiştir yine dünyamı, değiştir elindeki bitmeden! İbrahim ÇEKİN
Aşk, seyredilebilen ve dışarıdan bakılarak anlaşılabilen bir şey değil. Onu ancak yaşayanlar biliyor ve ne acıdır ki yaşayanlar da anlatamıyor. Çünkü hiçbir kelime, kavram ya da cümle bir aşkın insana tattırdığı hazzı, acıyı, neşeyi ya da hüznü anlatabilecek yeteneğe gelmedi henüz.
Resim