Dostoyevski'nin "Budala" adlı romanı, Rus edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Romanın başkahramanı Prens Lev Nikolayeviç Mişkin, iyi niyetli, saf ve dürüst bir adam olarak tasvir edilmiştir. "Budala" ismi, onun toplum tarafından anlaşılamayan, çoğu zaman küçümsenen saf kişiliğini yansıtır.
Romanın hikayesi, Mişkin'in İsviçre'de geçirdiği uzun bir hastalık döneminden sonra Rusya'ya dönüşü ile başlar. Mişkin, St. Petersburg'a gelir ve burada çeşitli insanlarla tanışır, toplumun farklı kesimlerinden insanlarla etkileşime girer. Ana karakterler arasında Nastasya Filippovna, Rogojin ve Ganya gibi kişiler vardır. Mişkin, Nastasya Filippovna'ya karşı derin bir sevgi beslerken, Rogojin de aynı kadına karşı takıntılı bir aşk beslemektedir. Bu üçlü arasındaki karmaşık ilişkiler, romanın ana çatışma noktalarından biridir.
Dostoyevski, "Budala"da insan doğasının derinliklerine inerek, iyilik, kötülük, aşk, nefret, akıl ve delilik gibi temaları işler. Prens Mişkin, Hristiyan erdemlerini ve safiyeti temsil eden bir karakter olarak, dönemin ahlaki ve toplumsal sorunlarına da ayna tutar.