Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sevgi yetisinin çok önemli bir türevi de şükran duygusudur. Bu duygu, iyi nesneyle ilişkinin gelişmesinde vazgeçilmez bir etkendir ve aynı zamanda kişinin hem başkalarındaki hem de kendisindeki iyiliği görmesini sağlar. Şükranın kökeni bebekliğin ilk evrelerinin duygu ve tavırlarında yatar; bu dönemde bebek için tek nesne annedir. Bu erken bağın daha sonraki bütün sevgi ve aşk ilişkilerinin de temeli olduğunu söylemiştim. Anneyle bu herkesi dışlayan ilişkinin yoğunluk ve süresi bireyden bireye değişse de, kanımca çoğu insan böyle bir evreden geçmiştir. Böyle bir ilişkinin, zedelenmeden ne kadar süreceğini kısmen dış koşullar belirler. Ama temelinde yatan içsel etkenlerin -özellikle de sevgi yetisinin- doğuştan geldiği görülecektir. Yıkıcı itkiler, en başta da şiddetli haset, anneyle bu özel ilişkiyi erken bir evrede zedeleyebilir. Besleyen memeye duyulan haset güçlüyse, tam doyum ve memnunluk da engellenir, çünkü daha önce de söylediğim gibi, haset nesneyi soyuyor, yoksullaştırıyor ve bozuyordur.
8 Mart'a özel...
Tuba
Tuba
Emre Karadağ
Emre Karadağ
Demiştim ki... "KADIN; annedir, kardeştir, evlattır, AŞK'tır. Bir idoldür, ideolojidir, mucizedir. Vardır ve hep var olacaktır." Kitap'sızlar'daki tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum. Her birine sevgiler, selamlar... --- TUBA'yı bu anlamlı günde anmamak
Reklam
"Kadın, ilk aşkını tattığı gün onu ikiye böler. Erkek ilk aşkından sonra öncesi gibidir. Kadın ilk aşkından itibaren başkadır. Bu yaşamı boyunca sürer. Erkek kadınla bir ge­ce geçirir ve gider. Yaşamı ve bedeni hep aynıdır. Kadın gebe kalır. Anne olduğunda çocuksuz kadından farklı bir insandır. O gecenin meyvesini dokuz ay boyunca bede­ninde taşır. Bir şey büyür. Yaşamından hiç ayrılmayacak bir şey yaşamının içine büyür. Annedir. Çocuğu ölse de, bütün çocukları ölse de annedir ve anne olarak kalır. Çün­kü bir kere çocuğu kalbinin altında taşımıştır. Ve kalbin­den bir daha hiç çıkmaz. Çocuğu ölse bile. Tüm bunları erkek bilmez. Aşk öncesinin aşk sonrasından, annelik öncesinin annelik sonrasından farkını bilmez. Bir tek ka­dın bilir ve kadın bundan bahseder. O hep bakire olma­lıdır ve hep anne olmalıdır. Her aşk öncesi bakiredir, her aşk sonrası annedir."
Adler’e göre, aile içerisinde gerçekleştirilmiş olan sosyal ilişkiler, kişilik üzerinde önemli kalıcı etkiler yapar; olumsuz oldukları takdirde, çocuğu kolay kolay üstesinden gelemeyeceği çatışmalı durumlara sokar. Adler, kişiliğin gelişme sürecinde birinci ağırlığı annenin oynadığı role, ikinci ağırlığı babaya, üçüncü ağırlığı ise çocuğun doğum
88 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
AZİZ BEY HADİSESİ-kitap yorumu
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
'dan okuduğum ilk kitap olur kendisi. Son zamanlarda popülerliğinin artması ve bazı eserlerinin çok çok okunması, konuşulmasıyla dikkatimi çeken bir yazardı. Özellikle bu eserini ve Suzan defter adlı eserini merak ediyordum. Sanırım Aziz bey hadisesi , Suzan defter eserinden alınmış ve kitaplaştırılmış bir hikayeymiş. Esere karşı
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,3bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
Selam canlar. Bugün sizlere #edensserisi’nin ikinci kitabı olan #junıpertepesi ile geldim. İlk kitabı zaten çok sevmiştim. Yazarın anlatımı ve kurgu çok güzeldi. Ben ikinci kitabı daha çok sevdim. Özellikle Knox Eden muhteşem bir adamdı. Anlayışlı, naif, sevgi dolu ve korumacı oluşu çok iyiydi.Memphis karakterinin tüm hayatını geride bırakıp tek
Juniper Tepesi
Juniper TepesiDevney Perry · Ren Kitap · 2023589 okunma
Reklam
KADINLAR ...
👇👇👇👇👇👇👇👇 Kadınların Yaratılma Gayesi ? HAKİKAT GÖZÜYLE BAKILDIĞINDA KADIN, DÜNYADA DENGE İÇİN YARATILMIŞTIR YÜCE ALLAH KADINLA HAYATA, CEMİYETE , YUVAYA VE ÖZELLİKLE ERKEĞE DENGE VERMİŞTİR .. Ayrıca yüce Allah her şeyi çift yaratarak ancak kendisinin tek olduğunu ve hiç kimseye muhtaç olmadığını fiilen de ispat etmiştir. Tek
MUTSUZLUĞUN BİR SEBEBİ OLARAK “GÜNAH DUYGUSU” – BERTRAND RUSSEL Günah duygusunda aşağılık bir şey, bir kendine saygı noksanlığı bulunmaktadır. Kendine saygısını yitirmenin de hiç kimseye bir yararı olmaz. Mantıklı bir insan, kendi kötü davranışlarının tıpkı başkalarının kötü davranışları gibi bazı belirli koşullarda oluştuğunu düşünür. Ergen
"... Kadın ilk aşkını tattığı gün onu ikiye keser... Erkek ilk aşkından sonra öncesi gibidir. Kadın ilk aşkından itibaren başkadır. Bu yaşamı boyunca sürer. Erkek kadınla bir ge­ce geçirir ve gider. Yaşamı ve bedeni hep aynıdır. Kadın gebe kalır. Anne olduğunda çocuksuz kadından farklı bir insandır. O gecenin meyvesini dokuz ay boyunca bede­ninde taşır. Bir şey büyür. Yaşamından hiç ayrılmayacak bir şey yaşamının içine büyür. Annedir. Çocuğu ölse de, bütün çocukları ölse de annedir ve anne olarak kalır. Çün­kü bir kere çocuğu kalbinin altında taşımıştır. Ve kalbin­den bir daha hiç çıkmaz. Çocuğu ölse bile. Tüm bunları erkek bilmez... Aşk öncesinin aşk sonrasından, annelik öncesinin annelik sonrasından farkını bilmez. Bir tek ka­dın bilir ve kadın bundan bahseder... O hep bakire olma­lıdır ve hep anne olmalıdır. Her aşk öncesi bakiredir, her aşk sonrası annedir..." Karen Horney
Sayfa 143 - Okyanus YayınlarıKitabı okudu
orada bir yara vardır ve iyileşmek için bekler durur.
İlk ev. İlk aşk. İIk kayıp. İIk ayrılık. İIk yalnızlık. Anne. Anneyle başlar insanın bu dünyadaki hikâyesi. İlk evi anne sinin bedenidir. İlk duyguları annesinin kalbinden geçenler, o bedene yön verenlerdir. Aynı zamanda insanın terk ettiği ilk evidir anne. Hiçbir zaman bırakıp gitmek istemez o evi ancak varlığı da o ayrılık sayesinde gerçekleşir. İIk kayıptır anne. Kendinin bir parçası olarak gördüğü annenin göğsünden koptuğunda ilk kaybını yaşar insan. Psikanalist Jacques Lacan'ın deyimiyle, 'Ben'in 'Ben' olmayandan ayrışmasıdır bu kayıp ama aynı zamanda uzun zaman sürecek bir 'Benlik’ karmaşasıdır. İIk aşktır anne. Kaybedilen ama aslında zaten hiç sahip olunmamış bir şeyin sahibidir çünkü. Bir kayıpla başlar demek ki anne sevgisi. İnsan, bir ömür boyu o sevgiyi içinde bir gizli bahçe gibi büyütür. Hiçbir zaman tamamlanmayacak bir kayıp vardır sevginin içinde. Ve insanın hayattaki en büyük kaygısı belki de annedir, annenin sevgisini kaybetme kaygısı.. Annesinden öğrenir insan sevmeyi, sevilmeyi... Ve sevgiye dair annenin oluşturduğu o duygu, o kalıp her neyse insan onu bırakmak istemez, tekrar tekrar o duyguyu yaşamak ister. Mutluluk vaat ettiği gibi acı da vaat eder busevgi, terk ediş de, kayıp da... Ve insanin bütün gönül hikâyeleri, annesiyle yaşadıklarının bir tekrarıdır. Çünkü orada bir yara vardır ve iyileşmek için bekler durur.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.