AŞK
Ancak aşkın kadehinden hiç şarap yudumlamamış o kişi,
nasıl bir insandır?
Kaldırımları erkek ve kadın kalpleri,
tavanları ise düşlerin gizli gölgeliği olan
mabedin ışıklandırılmış altarı önünde
saygılı bir şekilde hiç durmamış bir ruh,
nasıl bir ruhtur?
Şafağın yaprakları üzerine bir damla bile çiğ düşürmediği bir çiçek,
nasıl bir
YEDİNCİ MEKTUP
Platon'dan Dion'un akraba ve dostlarına.
İyilikler,
Sizin de Dion gibi düşündüğünüze inanmam gerektiğini; eylem ve sözlerimle size, elimden geldiğince yardım etmemi istediğinizi yazıyorsunuz. Şu yanıtı veririm: görüş ve istekleriniz gerçekten Dion'unkiler gibiyse, çabalarımı sizinkilerle birleştirmeye hazırım; değilse, uzun
Dayanamam birden gelirsen Güneş doğar gibi yavaş yavaş gel,
Gelişin yıkım gibi olmamalı
Gelişin önceden belli olmalı
Yağmurlara söyle geleceğin günü
Geldiğinde akasyalar karlar gibi vuracak camlara güller çıldıracak sevinçten Seni görebilmek için ,
Pencereden sarkacak sardunyalar, ayva çiçekleri selam duracak sapsarı bakışına
Gelişin önceden belli olmalı
Yola çıkarken haber sal sularla
Ne yap yap üç gün önceden bildir Ağaçlarla göklerle kuşlarla..
Dayanamam birden gelirsen,
Güneş doğar gibi yavaş yavaş gel
Gelişin yıkım gibi olmamalı, gelişin önceden belli olmalı
Yağmurlara söyle geleceğin günü
Geldiğinde akasyalar karlar gibi vuracak camlara , güller çıldıracak sevinçten,
Seni görebilmek için pencereden sarkacak sardunyalar
Ayva çiçekleri selam duracak sapsarı bakışına
Gelişin önceden belli olmalı
Yola çıkarken haber sal sularla
Ne yap yap üç gün önceden bildir
Ağaçlarla göklerle kuşlarla...
Bu kitabı aylar önce almıştım. Kitabın başında Mevlana'nın dünyadaki bir insana yardım etmesi için ete, kemiğe bürünüp Allah tarafından yeryüzüne gönderilme görevi anlatılıyor. Kitabı bu kısımda okumayı bırakmıştım. Kime ve neden yardım için gönderileceğini bilmiyordum.
Ve aradan aylar geçti. 3 sene birlikte yaşadığım babannemin ölümünün
Colleen Hoover'dan okuğum ilk kitap. Bir aşk romanıydı. Merak uyandırıcı olması sebebiyle soluksuz okudum. Fakat çok fazla yetişkin içerik vardı. O kadar çoktu ki anlatamam size yani. Kitap bi ara sadece onlardan oluşacak sandım. Bu durum beni sıktığı için puan kırdım.
Ne hemşireliğe ne pilotluğa dair detay vardı. Sadece karakterlere verilmiş birer meslektiler o kadar. Bu konu da detay bekliyorsanız başlamayın.
≈Spoiler≈
Miles, Rachel yüzünden olayı atlatamazken, Rachel'ın 'söylediklerimden üzüntü duydum ama umursayıp evlendim çocuğum da oldu' görüntüsü vermesi sinir bozucuydu. Bütün suç Miles'ınmış gibi davrandığını bildiği halde neden bir düzeltme girişiminde bulunmadı? O zamanlar 18'di peki ya şimdi?
Tate'in bütün üzüntüsüne rağmen Miles çağırınca koşa koşa gitmesi de ayrı bir olay. Aşık olmadığım için o duyguyu bilmiyorum lakin yine de bir gururu olur insanın diye düşünüyorum.
Mükemmel değildi ama kötü de değildi. İyi okumalar.
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
«Sevgi» canlı varlığın, haz veren bir nesneye karşı meyil duymasıdır. Söz konusu meylin pekişip güçlenmesi haline «aşk» denir.
Aşk duygusu, aşkın sevgilisine kul olması ve sahip olduğu her şeyi uğrunda feda etmesine yol açacağı bir dereceye varabilir.
Züleyha’nın Hz. Yusuf’a (A.S.) karşı duyduğu aşkın ne dereceye vardığına bir baksana!
BEKAR BİR ARİSTOKRAT
Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
BEKAR BİR ARİSTOKRAT
Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu