Böyle Bir Sevmek
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular. Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir Azıcık okşasam sanki çocuktular, Bıraksam korkudan gözleri sislenir. Ne kadınlar sevdim zaten yoktular, Böyle bir sevmek görülmemiştir. Hayır sanmayın ki beni unuttular, Hala ara sıra mektupları gelir. Gerçek değildiler birer umuttular, Eski bir şarkı belki bir şiir Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir. Yalnızlıklarımda elimden tuttular, Uzak fısıltıları içimi ürpertir. Sanki gökyüzünde bir buluttular Nereye kayboldular şimdi kim bilir Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir.
Attila İlhan
Attila İlhan
2023 Aralık Alıntılar (11 Kitap, 358 Alıntı)
Video: youtu.be/g4dBYEsnZfw Arkadaşlar merhaba, Bu videoda 2023 Aralık'ta okuduğum 11 kitaptaki toplam 358 alıntı yer almaktadır. Aşağıda alıntıların bir kısmını paylaşıyorum. 1. Mustafa Kutlu, Tarla Kuşunun Sesi: youtu.be/A6640CNSv4I 📌 Madem ki aralarında aşk var, aşk her şeyin ilacıdır, aşka dayanarak her engel aşılır
Reklam
Monster
His little whispers. Onun küçük fısıltıları; Love Me. Love Me. Sev beni , sev beni, That's all I ask for. İstediğim herşey bu Love Me. Love Me. Sev beni sev beni He battered his tiny fists to feel something. Wondered what it's like to touch and feel something. Birşeye dokunmanın ve hissetmenin ne olduğunu merka ederek ufacık yumruklarını
Un homme qui dort - 1974
"Ağaçlar, taşlar, su, bulutlar, kum, kiremit, ışık, rüzgar, yağmur. Gerçek olan tek şey senin yalnızlığın. Ne yaparsan yap, nereye gidersen git, ne gördüğün önemli değil. Yaptığın her şey boşuna. Aradığın hiçbir şey gerçek değil. Var olan her şey yalnızlıktır. Sana gelince, kendinle yüzleşiyorsun. Konuşmayı bıraktın ve sadece sessizlik sana cevap verdi. Ama o kelimeleri nerede bulacaksın... boğazında sıralanan binlerce ve milyonlarca kelime, sevinç gözyaşları, aşk fısıltıları, yine aptal kahkahalar? Zaten sessizliğin dehşeti içinde yaşıyorsun. Ama en sessiz olan zaten sen değil miydin?"
Sevmek, yüreği hiç bilmediği yerlere götürür. “Aşk, tanımadığımız birine sahip olmadığımız bir şeyi vermektir.” Ebediyetin ruha değdiği, zamanın akmadığı o geniş ana taşır kişiyi. Aşk kendinden gitmektir, bazen kendine gitmektir, bazen yolda kaybolmak. “Gitmek daima aşina olanın bir parçasını; yabancı olan, aşina olmayan ve önceden kesinlikle bilmediğimiz bir parça için, bir yer için, yaşamın bir parçası için terk etmektir. Gitmek söz konusu olduğu zaman bizi bekleyenin ne olduğunu asla bilemeyiz” der Jean-Luc Nancy. Sevdiğimize göç ederiz. Sevdiğimizin yüzünde kendi hikâyemizi yeni baştan yazmak isteriz. Sevilen insan hayatını kaderin salvolarına karşı direngen bir ruh, kendi yatağını deşen muzaffer bir nehir gibi yeniden yazar. Madem bir âdemoğlu onu sevilmeye değer bulmuştur bu karanlık dünyada, boşuna yaşanmış bir ömür olmayacaktır hayatı. Başı sıkıştığında, boğulacak gibi olduğunda onu kurtaracak bir can simidi, tökezlediğinde yaslanacağı bir koltuk değneği vardır artık. Sonra birden kendimizi seyrettiğimiz o ayna kırılır. Aynanın ardındaki sır dökülür. Ardını gösteren bir cam, sevgilinin bütün kusurlarını serer ortaya. İşte en zoru burası. Yaşadıklarımın bir serap, kocaman bir yanılsama olduğu gerçeğiyle nasıl baş edeceğim? Bu bensem, o sırılsıklam âşık kadın da kimdi? O buysa, bir deniz feneri gibi bana kalbimin yolunu bulduran o adam kimdi? Şimdi payımıza ıstırap düşüyorsa, bizi kanatlandıran o sevinç nereye buharlaştı? Aşkın fısıltıları hangi bilinmez âlemde izini kaybettirdi?.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Aşık Veysel’e sormuşlar: “Sizce aşk nedir?” Aşık Veysel gülümsemiş ve şöyle demiş; ”Seversin, kavuşamazsın, aşk olur…” Onun neyini sevdiğini bilmezsin. “Çünkü, çünkü, çünkü…” diye düşünürsün, aklına binlerce şey gelir, ama yine de bomboşsundur. Ve o kadar dolusundur ki onunla, konuşamazsın. Sözcüklere hapsedersen hakaret edecek gibi hissedersin
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.