Bu kitap ne anlatıyor; Erkeğin fonksiyonel yetersizliğinden, kadının cinsel soğukluğundan, nesne tercihinden, bekârete verilen önemden kısaca cinsellik üzerine her şeyden söz ediliyor. Çevirmenin ön sözünden yapılan bu alıntıyla birlikte kitapta toplamda 1910-1918 yıllarında yayınlanan 3, 1925 yılında yayınlanan 1 makale bulunuyor.
Kitabın ince olması yanıltıcı olabilir çünkü konuya ilgi duyanların belki de bilebileceği fakat bu esere aşina olmayanların (ki benim gibi) notları için uzun süre harcayabileceği çizmekten altüst edebileceği, basit, anlaşılır ve güzel çevirisiyle sizleri sıkmayan güzel eserlerden biri. En azından daha önce okumuş olduğum “Günlük Yaşamın Psikopatolojisi” kitabı kadar korkutucu değil.
4 makalenin ana başlıkları;
Erkeğin belirli bir tip obje seçimi üzerine,
Aşk hayatında en yaygın alçaltma nedeni,
Bekâret tabusu ve
Cinsler arasındaki anatomik farkın bazı ruhsal sonuçları
Makalelerin yayınlandığı tarihlere bakıldığında oldukça cesur açıklamalar olduğu kesin. Aşkın kısa formülünü ise Şefkat ve cinsellik olarak açıkladığını anlıyorum fakat bunlardan yaşanılan süreçlere bağlı olarak şefkat duygusu ağır bastığında cinselliğin, cinselliğin ağır bastığında ise şefkat duygusunun yok olduğunu açıklıyor. Dolayısıyla buradan şu kanıya varıyor: “Erkekler sevdiklerinde arzulamazlar, arzuladıklarında ise sevmezler.”
Bekaret tabusunun mantığını, haklı gerekçelerini, ilkel topluluklarda bekaretin önemini, kadının erkeğe düşman tavırlarının sebeplerini ve kadın erkek arasındaki farkların ruhsal sonuçlarını psikanalist açıdan açıklamalarını bulabileceğiniz bir kitap.