- "(...)Bir başınalık, imkânlar âleminin belâlardan kurtulup kendi ruh dünyasında yaşamak en huzurlu ve en mutlu olduğu ânlardır. Kanmak nedir bilmeyen duygulu bir ruha sahip insan için bu ânlar; fikirlerin, imge ve simgelerin en saf haliyle ortaya çıktığı, muhteşem olanın tüm ihtişamı içinde kavrandığı ânlardır. Kalemini sanki esrarlı bir güç ele geçirmiş, kendi benliği o ruhun emrinde bir araç olmuştur. Sûretler aracılığıyla cevherleri kendi hakikatine taşır, zıtları birleştirir ve ortaya bir eser koyar. Ortaya koyduğu her eser, hayatı boyunca, tek başına yürüyeceği uzun yolculuğunda verdiği bir yorgunluk molası gibidir. Dış âlemle bütünleşen bir zihnin madde halinde dışavurumu, iç âlemindeki tekâmülün dış dünyadaki tezahürüdür. Ancak, âlemin bir parçası haline gelmek, zıtları birleştirmek bir kültür, çaba ve lütuf işidir. André Gide’in deyişiyle, “imkânlara sahip olma duygusudur.” Böyle olmasaydı, büyük bir deha ile alelâde bir zihin arasında da pek bir fark kalmazdı..."
(Mevlüt Koç, Bütüne Duyulan Arzu, Aylık Dergisi 161. Sayı, Şubat 2018'den iktibas, barandergisi.net, 25 Kasım 2023)