Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Bundan bir önceki incelememde Colleen Hoover'ın elinden çıkıp beğenmeme ihtimalim olan bir kitap yok demiştim. Ama varmış. Tahammül seviyemi zorlayan bir kitaptı. Bundan sonrası spoiler- Kitap kadın karakter ve iki erkek karakterin bakış açısıyla yazılmış ki ben ikinci bir bakış açısından bile hoşlanmıyorken, üçüncü ( ruh hastası psikopat
ÖLÜ TANRI'NIN ŞARKISI #kitapyorumu
"Tanrıların Ozanı," dedi keyifle mırıldanarak. "Bana sen söyledin ne yapmam gerektiğini. Rae'nin şarkısı dudaklarından döküldüğü anda çoktan Ölü Tanrı'nın Şarkısı'na dönüşmüştü."
Hikayemiz Mara'nın Apollon'un gelini olarak seçilip tapınağa gönderilmesiyle
190 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
#OkudumBitti
#HepOŞarkı
#YakupKadriKaraosmanoğlu
#İletişimYayınları
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri,denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edebiyatçılarımız arasında yer alır.
Yazarı ilk defa okudum bu da benim ayıbım ama devamı gelecek.
Ahh Münire gençliğin, güzelliğin geçti gitti sevdan baki kaldı.Münire çocukluğundan ellili yaşları arasında ki dönemi anlatıyor kitapta.
Güzel Münire ile yakışıklı Cemil denize nazır yalılarda yaşarlar, çocukluktan ergenliğe geçtikleri dönemde yüreklerine sevda ateşi düşer, aileler de dostlardır. Hele bir de genç oğlumuzun kızımıza söylediği şarkı var ki hiç aklından çıkmaz. (Ah bu şarkıların gözü kör olsun)
Evlilik çağına gelen Münire'yi Cemil'e isteseler de paşa baba bu evliliği uygun bulmaz, kızını vermez. Zira Cemil Bey çok çapkındır. Bu vesileyle ailelerin arası da bozulur.
Bunun üzerine Münire Hanım'ı Nafi Molla Bey'in oğlu Rüknettin Molla'ya verirler. Münir'e Şeyislam konağına gelin gider. Bu konak kendi konaklarına benzememektedir. Ne Rüknettin Münire'ye denktir ne de evdekiler. Gelin düşmüştür dara, aklında fikrinde Cemil.
Görünürde aşk hikayesi gibi anlatılsa da o dönemin İstanbul'unda konak yaşamı anlatılmaktadır. Kışın konaklarda, yazın yalılarda yaşanır. Kayıklar, atlı arabalar kullanır. Sazlı sözlü eğlenceler düzenlenir. Tabii bunlar haremlik selamlık şeklindedir.
Türk edebiyatı seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim, çok beğendim.
Kitapla kalın sevgili dostlar
Collen Hoover, son dönemin en popüler yazarlarından. Merak etmeme rağmen, kitaplarının pahalılığı yüzünden okumuyordum çünkü bu paraya değip değmeyeceğine emin değildim. Yanılmamışım, hem para hem de vakit kaybı. Kitapları genelde ortaokul/lise yaş grubunun elinde görüyordum, geçenlerde lise günlerinden bir arkadaşım, "bizim dönemin John Green'i gibi bir yazar" diyince okumaya karar verdim. Arkadaşım, talihsiz bir benzetme yapmış. John Green en azından farklı ve şaşırtıcı kurgular yazabiliyordu.
Kitabı hiç sevmedim. Öncelikli sebebi, vasat konusu ve basit dili. Kötü çocuk/iyi kız kurgularını geçmişte bıraktık sanıyordum?
Ayrıca sağlıksız ilişkilerin romantize edilmesinden de midemiz bulanmaya başladı. Çocuklarını kaybeden iki ebeveyn var, biri ötekini suçlayıp terk ediyor. Kalan kişi kendisini kimseyi sevmeye layık görmeden altı yıl boyunca acı çekiyor. Hayatına sevebileceği biri çıkınca da geçmiş ilişkisinin başarısızlığını ondan çıkarmaya çalışıyor. Bahsi geçen yeni kız ise, adeta Wattpad kızlarının vücut bulmuş hali. Çocuk kendisine ne kadar sert davranırsa davransın ona aşık olduğunu iddia edip, kendisini kullanmasına izin veriyor. Collen Hoover umarım bir gün aşk ve saplantı arasındaki farkı anlayacak kadar gelişir. 360 sayfalık bir roman yazıp, karakter derinliğini okuyucuya geçirememek inanılmaz bir yetenek. O kadar sayfa boyunca aynı karakteri okumama rağmen, karakter gün içinde yolda 2 saniye süreyle yanımdan geçen random biri gibiydi. Bu kadar kötü bir roman yazılması beni hayrete düşürdü.
"Bir kalbe iki aşk sığmaz. Bir insan iki kez âşık olabilir ancak aradaki fark, biri bitmeden diğeri başlamaz..."
Dora nın hikayesinin özeti diyebiliriz bu alıntı için. Ayrılığın yada şöyle diyelim sebepsiz terkedilişin üzerinden 6 yıl geçmiş ve bir telefon gelmiştir psikolog Ilgazdan. Depresif hallerle geçen onca zamanın üstüne dan diye hayatına tekrar girmiştir.
Diğer tarafta da Dora nın çalıştığı yayınevinden editörlük yapan Çağrı vardır. Her anında, her kötü anında yanında olan, ona destek olan, hep bekleyeceğini söyleyen Çağrı. Bakalım Dora Çağrı ile yeni bir aşka mı yelken açacaktır yoksa unutamadığı aşkı Ilgaz ı affedebilecek midir ve onunla yaşayamadıklarını yaşamaya devam mı edecektir?
Çok güzel bir aşk hikayesi #blöf. Bu tür kitapları okuyamayan ben bile soluksuz okudum. Her bir sayfasında bi sonrakini merak ettim. Dora Ilgaz ve Çağrı aşk üçgeninden ziyade arkadaşları Desen ve Batur un aşkı var bide...
Psikolojik tahlillerin olması da ayrıca hoşuma gitti. Bu tarz kitapları seviyorsanız şiddetle tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar
Merhaba arkadaşlar. Ne roman ne hikaye, ilginç bir kitapla karşı karşıyayız. Tam olarak bir eleştiri kitabı da değil. Kendine ait dönemi yansıtan, belirli bir dönemin tüm yayın faaliyetlerini eleştirmekten çok açıklayan bir kitap okuduk bizler. O yüzden kendimce şunu düşünüyorum. Mesela bu kitap bu sene yayınlansaydı ve ona göre bir inceleme
