1950'lerde bir Orta Anadolu taşra kasabasını, kasaba insanlarını ve bir yol macerasını işleyen ilginç bir hikaye.
Kasabanın tek otobüsüne -Mavi Kuş'a- sahip Deli Kenan, kasabadan istasyona yetişmek isteyen kasabalıları taşımaktadır.
Birbirinden farklı hikayeleri olan, birbirinden oldukça farklı insanları buluşturur otobüs. Köy öğretmeni Murat ve onun köyden nefret eden eşi, kasaba doktoru, tarihi eser kaçakçılığı yapmak için kasabaya gelmiş Amerikalı bir çift ve onlara refakat eden arkeolog Gül, ölüm döşeğindeki karısını hastaneye yetiştirmeye çalışan köylü, MTA mühendisi Kemal, kanlısını vuran mahpus ve eşlikçisi jandarmalar...
Otobüs hem kendi hikayesini hem de bunca insan hikayesini taşımaktadır. Hikayenin sonu pek beğenmedim. Sanki Mustafa Kutlu, hikaye yazarken sonunu hiç düşünmemiş gibi yazmış. Olayları bağlayamayınca da alelacele bu sona dönüştürmüş gibi.
Oysa olayların akışı, karakterlerin seçimi, oldukça isabetli ve sürükleyiciydi. Biraz da John Steinbeck'in Aşk Otobüsü kitabını çağrıştırıyor.
Tavsiye ederim.
Michel Foucault
En son da söyleyeceğim şeyi en baş da söylemek istiyorum, bu sene okuduğum en iyi ilk on kitap dan biriydi. Hem yazarın kalemi ile tanışma kitabım oldu, hem de yılın son sürprizi oldu.
Peki bu kadar sevdiğim bir kitabın ortalama okur puanı neden 6
