304 syf.
10/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Klasik ve mükemmel tam bir Steinbeck...
Steinbeck'den daha öncede klasikleşmiş eserler okumuş bir okur olarak o bildiğimiz alıştığımız tarzda bir eser olması yönüyle beni şaşırtmadı. Uzun uzun tasvirler, özellikle doğa konusunda çok etkileyici... Eserin kurgusu, akışı mükemmel diyebilirim ama herşeye rağmen insanı düşünmeye sevk eden mükemmellikte bir eser. Günümüzle bile kıyaslanabilecek ve halen güncelliğini koruyabilen konulara öyle vurgular var ki boşuna klasik olmamış dedirtiyor kesinlikle.. İşlenen konu ilgi çekici ve anlatım çok akıcı ilgi duyanlara tavsiye ederim şimdiden iyi okumalar...
Aşk Otobüsü
Aşk OtobüsüJohn Steinbeck · Kastaş Yayınları · 2003579 okunma
Louie bir yerde okumuştu: Bir kızın doğrudan doğruya gözlerinin içine bakarak gülümserseniz onu tavlarmışsınız. Kıza «Dünyama en güzel şeyisin» der gibi bakmayacakmışsınız; yalnız, o gözlerini çekinceye kadar, gözlerinin içine içine bakacakmışsınız.
Reklam
Vadiye, tepelere parça parça güneş vuruyor, gökyüzünde koşuşan bulutların gölgeleri düşüyordu. Parça parça güneşler de, gölgeler de koyu kurşuniydi, insana korku veriyordu, üzgünlük veriyordu.
Saati saatine uymaz, netameli bir ırmaktır San Ysidro. Yılın yarısında ölüdür, öbür yarısında da öldürücü.
Reklam
Juan’ın gözleri kısıldı. Karısının söylediği yalandı, bunu biliyordu ama, işin doğrusunu öğrenmeye de pek niyeti yoktu. Kadın kavgalarını hiç umursamazdı.
Yağmur başlamıştı. Sabahki gibi gelip geçici sağanak halinde değil, bilmem-ne kadar yere saatte bilmem-kaç teneke düşen cinsinden şiddetli, kamçılayan, tokmaklayan, adam-akıllı bir yağmur. Rüzgârsız bir yağmur. Halis, düpedüz, bardaktan boşanırcasına bir yağmur.
..........Onlarda ne vicdan vardı, ne bir şey kaybetme tasası; ayaklarını uzatıp gerinen kediler gibi pek keyifli, rahat bir hayatları vardı.
«Bu bekleyiş nasıl şeydir bilirim ben» dedi. «Hiç unutmam, Torreon’daydık küçükken. Geceleri kulak kabartırdık, ha şimdi tüfek sesleri başlayacak diye. Çarpışmalar biraz da hoşumuza giderdi ama, bizim moruk da gidecek, bir daha gelmeyecek demekti. En sonunda gitti bir daha gelmedi. Bunun böyle olacağını tâ başından beri biliyorduk diyebilirim.»
Reklam
Kendi başına kalmıştı. Kendini mesut hissediyor, gizli bir sevinç duyuyordu; içinde, günah işler gibi bir duygu da vardı.
Onun istediği bir tek şey vardı: Güzel bir şehirde güzel bir evi ,iki çocuğu, bir de evinin merdiveni olsun, o kadar; başka bir şey istemiyordu. Güzel giyinir, evine akşam yemeğine misafir çağırırdı. Kocası olacaktı elbette ama, onun gözünün önüne getiremiyordu, çünkü bu hülyaları kadın dergilerindeki ilânlardan çıkarmıştı, o ilânlarda da hiç erkek resmi bulunmazdı. Yalnız, güzel elbiseler içinde güzel bir kadın, merdivenden aşağı iniyor, yemek odasında misafirler, şamdanlar, siyah bir ağaçtan yemek masası; tertemiz çocuklar, anneleri onları öpüp «İyi geceler!» diyor.
Hepinizden rica ederim, Saygıyla dinleyin Bu mecazî hikâyeyi. Everyman sizi buna davet eder: Hayatlarımız, akıbetlerimiz Nekadar fani olduğumuzu gösterir. Everyman
Kendi kendine: «İnsan böyle bir kıza, bu kadar çekici, bu kadar hoş bir kıza pek seyrek rastlar da ondan» diyordu.
«İhtiyaç kanun dinlemez. İnsanın canını kurtarma kanunu hepsinden önce gelir. Bıraksaydın ölseydiler, diyemez kimse bana.»
Resim