Ben susuzluk hastalığına tutulmuş bir hastayım; su beni çekti getirdi, suyun beni öldüreceğini bilsem de şimdi sudan kaçamam. Yüzlerce kez ölsem de, bin kez can versem de bu böyledir. Üstelik bir zamanlar sevgiliden kactigim için çok pişmanım. Şimdi varin, deyin ona, ne kadar ofkeliyse çıkarsın öfkesini, benim aşk sarhoşu olan canıma ne istiyorsa yapsin, bu aşk mahkumuna ne ceza reva görüyorsa işlesin! Şimdi kurban bayramıdır, ben de onun kurbanlığı. Bir kurbanlık, ancak bayramda kesilmek için beslenir. Ben bu canımı kurbanliga hazırladım..
Kuyunun dibine asıl düşenin kim olduğuna bakmadan ittiler Yusuf'u, içinde kesif bir karanlığın olduğunu sandıkları kuyuya..
Bilemezdiler ki, derin karanlığın içinde kalbe huzur veren bir tesellinin olduğunu.