Yârab bu ne derttir derman bulunmaz
Ya bu ne yaradır zahmı belirmez
Benim garip gönlüm aşktan usanmaz
Varır aşka düşer hiç bana dönmez
Döner gönlüm bana öğüt verir çok
Âşık olan gönül aşktan usanmaz
Bu aralar “Denizin Uzun Taç Yaprağı”isimli romanı okuyorum. Romanın temel konusunu İspanya iç savaşı oluşturuyor. İç savaşta yenilen Cumhuriyetçiler Fransa’ya sığınmak zorunda kalır ve burada çeşitli kamplara yerleştirilirler. Onlar istenmeyen adamlardır. Kamp koşulları acımasızdır. Önce çocuklar ölmeye başlar bir bir sonra yaşlılar. Ama onları
Ben olmasaydım, dedi,
Gülüşümün güzelliğini yaşayamazdın
Biliyorum verdiğim mutluluğun değerini
Ne anlama geldiğini senin için
Günlerinin güze dönen hayal çizgisinden
İki güneș ırmağı gibi akan gözlerimin...
Elbette biliyorum senin değerini de ben
İçime bir ince sağanak gibi yağan
Öpüşten yumuşak yakınlığı ile
İnsana ömürler veren sözlerinin
Yıkayıp yüreğimin acemi yerlerini
Bulutsuz bir gök gibi dingin ve derin
Daha bir güzelleştiriyorum gülüşümü.
Akılla yürek gibi oluyoruz böylece
Birbirini bütünleyen, dengeleyen dünyayı
İki ayrı tende bir can, birbirine yakışan.
Bana verdiğin mutluluğu
Paylaşacak kimsem yok
Sevincimi içimde
Ve yalnız taşıyorum.
(Biliyorsun ya
Susarak yaşamak zorundayım seni)
Bu yüzden gecelere ve sözcüklere
Bölüyorum ağırlığını
Yüzünü gözbebeklerime çiziyorum
Kırık kalemleriyle kirpiklerimin
Baktığım her yerde seni göreyim
Ve eksilmesin diye imgen
Uykularımda bile
Ömrümün evinden
Sır vermez derininden kalbimin.
Tatil yerine gittiğim kitapçının çok satanlar listesin de gördüm. Şiirleri sohbet tadında ve en önemlisi de günümüz şairlerine göre ben başarılı buldum. Samimi, içtenlikle yazıldığını düşünüyorum.Kendimden bi parça anlam bulduğum şiirleri çokça vardı, ara sıra severek tekrar okurum. İlk okuyucu olarak şimdiden sizlere de iyi okumalar dilerim:)
Aşk Şiirleri
-Hayatım boyunca bu kitabı bu şiirleri aramışım sanki..Çok beğendim.Yazarın kalemine yüreğine sözlerine anlamın derinliğine düşlüncelerine ve hislerini böylesine yazmasına minnettarım.Bir bütün gibi, bu bir başarıdır..
“ve sen
kabuğuna düşman
aslını inkâr
iflah olmaz bir yarasın
bir sevgi düşün ki Matilda
iyileştikçe yaralayan
aklaştıkça karalayan
bir bedende çürüyen iki can…” (s.7)
Matilda… Beni benden alan şiir. Bundan on ay kadar önce şiir sitesinde şiir bakınırken Matilda’ya rastladım. Çok etkilendim ve önce kendi yarama sonra ileti olarak sizin
İSTANBUL ÜZERİNE
ressamın renk renk yaptığı gizemli bir tablosun sen, İstanbul,
manayı da, maddeyi de, nuru da, zulmeti de hep onda bul
kara sevdalı aşık olur senin sen gibi güzellerini gören her kul.
Cemal Süreya aşk, Orhan Veli avarelik şiirleri yazar sende İstanbul
Yahya Kemal', Namık Kemal'i, Nabi ve Nef'iyi hep orada bul.
Güzellerin elif endamında bir uzun servidir, ey güzel İstanbul.
dostlarla in, boğaziçine bebekte bir bardak çayla mutluluğu bul.
gözüm kapalı bir yari bir de seni hayal ediyorum ey istanbul
çınaraltında dostlarımla edebiyat üzerine sohbet ediyoruz İstanbul.
boğaziçinle o kadar değerlisin, pahanı ölçemez ne ne para ne de pul.
bir yiğit senin uğruna bir çağ açıp bir bir çağ kapatıyor ey İstanbul .
erişilmez bir yar gibisin, sana kavuşmayı hayal eder bu divane kul.
KK
"Ölümü senden mi öğrenecektim
Soluğu canımdan çekilen kadınım"
Eşinin ölümünden sonra gözleri her yerde onu arayan bir adam.. Nereye baksa her yerde ondan bir güzellik görüyor. Güzelliğin geçici olmadığını ben senden öğrendim diye sesleniyor eşine. Mezarının başından ayrılmıyor, çünkü onu çok özlüyor, hatta evdeki eşyalar bile Hatice'yi özlüyor. Bu özlem ancak eşinin bedeni çürümeden ölüp ona kavuşunca son bulacak...
Şiirleri okurken ölüm karşısındaki çaresizliği hissettim. Ama güzelliğin, sevginin ölümle, ayrılıkla yok olmayacağını hatırlatıyor bize Şükrü Erbaş. Asıl ölüm unutma ile olur.
"Unutma ölürüm, unutma ölürsün"
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
Mısırlı yazar Yasmin Mogahed'in Kişisel Gelişim türünde yazdığı 252 sayfalık bir kitap 'Kalbin Şifası'.. Fenomen Yayınları tarafından okuyucuyla buluşan bu eserin çevirisini Feyzanur Can yapmış. Tipik bildiğimiz, 'O nasıl başardıysa sende başarabilirsin. Sende her şeyi yaparsın. Senin neyin eksik onlardan..' anlayışında