Aşktır o derdin adı aşk.Yalnızca aşk..
Şairleri geceler boyu inleten.
Aydınlığı tüketen karanlık.
Beyazı karartan siyah.
Yüz binlerce âh!
Ateş ülkesinin hükümdarı .
Aşk…
Ama adamın içini öyle bir yakar ki bu dert ,iki damla kanlı yaş olup dökülür gecenin üzerine .
Her şey susar o gelince …
"Aşkın modası geçti artık şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek âşık acı çeker ve susar."
Sayfa 13 - Türkiye iş bankası yayınlarıKitabı okuyor
Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşık acı çeker ve susar.
"Sizin hayatınızda çalmak için uğruna hayatınızı vereceğiniz bir 'konçerto' yok mu ?
Yoksa eğer, bu , hayatınızda hayatınızdan daha kıymetli bir şey bulunmuyor demektir.
Kolay anlaşmalar yaparsınız o zaman.
Budalalar karşısında susar , zorbalar karşısında eğilirsiniz.
'Hayır' demeyi unutursunuz."
“Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşık acı çeker ve susar.”
Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşık acı çeker ve susar.
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki kimse onlara inanmaz oldu. Çünkü gerçek aşık acı çeker ve susar.
Ama aşkın modası geçti artık , şairler öldürdü aşkı.Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki , kimse onlara inanmaz oldu.; bence çok normal.Gerçek aşık acı çeker ve susar.
Aşk konuşunca kelimeler susar.
Bir gün uzakları yakın eder de gelirsen görürsün, bu seyyahı neylemiş aşk. Bu sensizlik bu nefessizlik neylemiş seyyahını.
İşte o zaman görürsün aşk neymiş ve neylemiş seveni
‘Nereyi seversen orası senin dünyandır,’ diye atıldı, hüzünlü bir çarkıfelek; gençliğinde eski bir köknar kutuya bağlanmıştı; kalbi kırıktı ve bununla gurur duyardı. ‘Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşık acı çeker ve susar. Hatırlıyorum da, ben bir zamanlar… Ama artık önemi kalmadı. Sevda maziye karıştı.’
"Tıp ölüme çare arıyormuş, ne dersiniz?" dediler. Çok soru gelmeye başladı son zamanlarda. İyice de ayarımız kaçtı, milenyumda çok densizlik var. "Ben zaten ölümsüzüm, son- suz hayatım var," dedim. Bunlar ne yapmaya çalışıyor? Haddini bilsin ya; ilim de tip da herkes de haddini bilsin. Benölümsüzüm zaten; meselem o değil. Sonsuz hayatımın felaket mi saadet mi olacağı benim meselem. Onu görmezden gelmek için böyle artist artist laflar... Dünyada birkaç yüzyıl fazla yaşamam gibi bir plan içindelerse de zahmet etmesinler, bunu isteyen yok zaten. Gelmişim 367 yaşına, evde bakıma muhtaç bir teyze var 443 yaşında, bir de amca var 986 yaşında... Çekilir bir şey değildir dünya. Böyle bir şeye müsait değil. Vakti gelince gitmek iyidir, ölüm güzeldir, güzel şeydir. Aşk ile ölüm birbirine çok benzer, onlar konuşunca diğerleri susar...
"Ama aşkın modası geçti artık, şairler öldürdü aşkı. Aşk hakkında o kadar çok şey yazdılar ki, kimse onlara inanmaz oldu; bence çok normal. Gerçek aşk acı çeker ve susar. Hatırlıyorum da, ben bir zamanlar... Ama artık önemi kalmadı. Sevda maziye karıştı."