(...) Eğer kararını kendiniz vermiş ve uygulamaya koyulmuş iseniz tuvalete gitmek bile bir özgürlük hareketidir. Ama birinin doğrusunun, ilgisinin, sevgisinin hatta aşkının etkisinde kalarak hareket etmiş iseniz, yolunuz mutluluk bile olsa bu bir tutsaklıktır.
Özgürün, yoldaşı olmaz...
Yoldaşlık, tutsaklığa giden yolun birlikte yürünmesidir. Özgürlük, kişinin tek başına yürüyebileceği tekil bir yoldur. Külkedisinin ayağından düşürdüğü terliğinin sol tekidir, başkasına, üvey de olsa kardeşine bile uymaz. Ruhun parmak izidir özgürlük, kimseninkine benzemez..!
Özgür’lük lider de kabul etmez. Bir lider’in peşinden yürüyenin tanımlanan yolu, "özgürlük yolu" olsa bile kişi iç dünyasında özgürlüğe, yol köleliğe gider...
Liderlik, diğer lider ve liderlerden tutsak çalma becerisidir. Özgür’ün lideri olmaz. Özgür’lük hiç kimse ile birebir hemfikir olamama samimiyetidir.
Özgür, kendi beyazı dışındaki tüm beyaz ve grilere, karşı bir duruş sergileyebilendir, karbeyazına bile...
İki kişi herhangi bir konuda hemfikir ise, biri diğerinin etkisindedir. Diğeri birinin lideridir.
Mevcut efendisine bağlılığını yitiren kölelerin yeni bir efendi bulma çabasıdır özgürlük mücadelesi..
Demem o ki, özgür; yalnızdır, anarşisttir, bencil ve egoisttir. Bu yönüyle de özgürlük pratiği olmayan teorik bir iddiadır, aşk gibi...
* Mehmet Elçi