Aziz Bey Hadisesi.
Ayfer Tunç'tan; Dünya Ağrısı, Kapak Kızı, Yeşil Peri Gecesi, Osman ve Mağara Arkadaşları'ndan sonra okuduğum 6. kitap...
Aziz Bey Hadisesi, 88 sayfadan oluşan şahıs kadrosu dar, uzun bir hikâye...
Aziz Bey'in başından geçen olaylar geriye kırılmalarla anlatılıyor. Osman romanındaki Osman karakterine benzer özellikler taşıyan Aziz, zamanla Aziz Bey oluyor. Beğenilen yakışıklı bir adam olan Aziz Bey, kadınlarla üst perdeden bakarken birden "sevildiğini sanmak yanılgısına" (s. 31) aslında sevilmediği bir aşkın pençesine düşüyor. Onulmaz bir yara gibi büyüyen aşk sonrası, başarısız bir evlilik yaşıyor ve nihayetinde ekonomik problemlerle birlikte meyhanelerde tambur çalmaya kadar durumu kötüleşiyor.
Ayfer Tunç'ta görmeye alışkın olduğumuz bir düşüş hikâyesidir; Aziz Bey Hadisesi. Yukarıda bahsi geçen kitaplara göre daha zayıf bir kitap olduğunu itiraf etmeliyim.
Altını çizdiğim bazı satırlar;
"Kimin hayatında yanlış yaşanmış bir aşk yoktu ki" (s. 18).
"Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar" (s. 21-22).
"Âşık olacak, kapris çekecek, ortak hayatlarını bitmeyen istekler manzumesine çevirecek bir kadının gönlünü eyleyecek hali de, arzusu da yoktu" (s. 59).
Okuyun, pişman olmazsınız.
100 Soruda Türkiye'de Roman ve Toplumsal Değişme adlı eserinde geçen bu cümle beni yıllardır ertelediğim bu eseri okumaya