Akıcı bir kitap. Okuması kolay, yani eğer zamanınız varsa bir günde bitirebilirsiniz. Herhangi bir yazım hatası, mantık hatası tarzı bir şeye de rastlamadım. Gençlik türünde bir mini dizi izlemiş gibiyim.
Nefretle başlayan, kıvılcım gibi aşka dönüşen bu iki insanın hikayesi. Ikisinin de önünde aşılması zor engeller var. Birbirlerine gizem dolu yaklaşıyorlar, birbirleri hakkında bilmedikleri çok şey var. Ona rağmen tutkuyla aşıklar.
Kitapta rahatsız olduğum konuları da dile getirmek zorundayım.
Henüz yeni başladığım andan itibaren Toprak hakkında düşüncelerim olumsuz yönde gelişti. Çünkü hiç tanımadığı bir kadın hakkında içinden de olsa edilen hakaretler sayesinde kadınlara asla saygı duymayan bir erkek yarattı gözümde. Bu adamın aşık olmasını istemedim içten içe. Biraz daha ilerledikten sonra Ada'nın da topraktan çok farklı olmadığını gördüm. O da hiç olmazsa hayata hakaret ediyordu.
Aslında karakterler olarak küfür etmelerini yadırgamadım fakat bir kitapta bu kadar argo bulunmasına da hoş karşılamadım açıkçası.
Aşk ve sevgi kavramına da takılmadım değil, basite indirgenmiş bahsi geçen tüm sevgiler. Karısıyla anlaşamayınca başkasına aşık olmakta zaman kaybetmeyen Toprak, ilk gece kan gelmeyince ve daha sonra da eşi sakat kalıp delirince annesinin evine geri götüren Ada'nın babası. Ada ve Toprak aşkını da etik bulmadığım için destekleyemedim üzgünüm. Kitaptaki en sevdiğim karakter Sibel oldu