Sırlarla dolu, esrarlı bir muamma bu kitap.
Nobel Edebiyat Ödüllü yazarımızın 5 yılda yazdığı “Kara Kitap”, kırka yakın dile çevrilmiştir. Sonsöz’de, Orhan Pamuk, romanı yazdıkça sonunun gelmemesi ve kitabın kahramanı Galip gibi tuhaf bir mutsuzluk duygusuyla eve kapanmasına değiniyor. Bu mutsuzluk Galip’in hüznüne benzemiyor, hayır, yazarımız
_Anlamak, sevmenin başlangıcıdır.
_Üzülme, kızma, sadece anla. İnsanlara kahkahalarla gülmek ya da nefret duymak yerine onları anlamak için çaba sarf ettim.
_Tutkulardan kurtulup özgürleşmek için, eylemlerimizin gerçek nedenlerini anlamalıyız. Anlamak, onları dönüştürür.
_Aklın kılavuzluğunda yaşayan insan başkasının kendisine olan nefretine,
_Maske takarak yaşıyoruz ve maskenin içindeki gerçek beni unutup, ideal benliği gerçek sanıyoruz. Gerçek benliğimizle çatışma sonucu hastalanıyoruz.
_Ortaçağda felsefesinde Tanrı, insanı kurgulayarak yaratır ve insan, tanrıya ulaşmak için uğraşır. Bu kurgu dünyası bir sınavdır. Ortaçağ ilkel insanı bu yüzden bir maske takar. Rönesans özgür
Yazarın emeğine sağlık akıcı bir anlatımı var ama beğendim diyemem.Yazar kurduğu olay örgüsü içerisinde macera,heyecan,korku,aşk,sevgi,şiddet ve cinsellik hepsine yer vermiş.Olaylar çok tekrar ediyor,bazı yerler uyuşmuyor(üstün güvenlikli bir yer herkes girebiliyor,tehlikeli mahkumlar arasında rahatlıkla dolaşabiliyor vb.).Yazarın yaptığı sonlar etkileyici devam kitabına merakı artırıyor.Yazar geniş bir kitleye hitap ediyor ve okuyucu kitlenin çoğu genç kesim şiddete ve cinselliğe yönelik yaklaşımları normalleştirmesi dikkat çekiyor fakat hoş değil.