Madem Madem âşığım sana Niye kendime inanayım Sana inanmak varken Kim geçebilir kendini kuşatan varlığın çekim ilkelerinden Niye geçeyim senden aşkın gerçekliğiyle hayatın yanılsaması doğrulanırken kendinin kainat olduğunu yaşatan bu duyguyla varlığa yeniden borçlanırken niye inanayım sana ya da kendime aşk...durup dururken aşk neyi açıklayabilir ki insan kendine bile akıl erdiremezken...
Sayfa 154 - 18 Mayıs 2003Kitabı okudu
AŞKIN DÖNÜŞTÜRÜCÜLÜĞÜ...
Gerek aşkın doğuşunda gerekse aşk duyumunda, erime ve çözülme izleniminde akıl dışılık çok önemli bir rol oynar. Aşk bir birlik, bir yakınlık biçimidir: Aşkı, öznel erime ve tüm bireyleştirici duvarların yıkılması olgularından daha iyi ne anlatabilir? Aşk çelişkili bir biçimde hem evrensellik hem de özgüllük demek değil midir her şeyden önce? Gerçek birlik ancak bireysellik üstünden sağlanabilir. Bir varlığı seviyorum ama o varlık her şeyin simgesi olduğuna göre, safça, bilinçsizce her şeyin özüne bağlanıyorum. Bu evrensel katılım nesnenin belirlenmesini gerektiriyor, bireysellik evrenselliğe açılıyor. Aşkın belirsizliği ve taşkınlığı bir önseziden, genel olarak aşkın ruhunda var olan, o sırada doruğa varan akıl dışılıktan ileri gelir. Gerçek aşk cinselliğin küçük gösteremeyeceği bir doruktur. Cinsellik de doruklara tırmanmaz mı? Eşsiz bir yüksekliğe çıkarmaz mı insanı? Öte yandan, aşkı cinsellik olmadan düşünemesek de adına aşk dediğimiz bu tuhaf olay, cinselliği bilincin merkezinden kovar. Sevilen kişi içinizde büyür, o arınmış haliyle kafanızdan asla çıkmaz, cinselliği gerçekten olmasa da en azından öznel olarak merkezin dışına taşıyan bir aşkınlık, bir yakınlık halesiyle bezenmiştir. Cinsiyetler arasında ruhsal bir aşk değil, sevilen kişinin bir ruhsallık yanılsaması yaşatıncaya dek sizinle özdeşleştiği bedensel bir dönüşüm yaşanır. İşte ancak o zaman erime duyumu ortaya çıkar, beden baştan aşağı ürperip titrer, direnç olmayı, engel olmayı bırakıp içeriden gelen bir ateşle yanıp erir, sonra da yiter gider.
Madem âşığım sana Niye kendime inanayım Sana inanmak varken Kim geçebilir kendini kuşatan varlığın çekim ilkelerinden Niye geçeyim senden aşkın gerçekliğiyle hayatın yanılsaması doğrulanırken kendinin kainat olduğunu yaşatan bu duyguyla varlığa yeniden borçlanırken niye inanayım sana ya da kendime aşk...durup dururken aşk neyi açıklayabilir ki insan kendine bile akıl erdiremezken..
İmkansiz ask Başka zaman başka bi yerde
camın önünde oturup karanlık sokağı seyrederken arkadan cama yansıyan bir yüz. kime ait olduğu belirsiz bir insan silueti . peşisıra gelen ürpertici yalnızlık.onca gürültü içinde korkutan şey müziğin karanlıkla karışık sessizliği mi , yoksa seçimini bizzat kendimizin yaptığı yalnızlık mı içinizde sancıyan. camdaki yüzü tanımazsınız, korkudan mı
Aşk gönül yanılsaması değildir, tersine aşk gönül yanmasıdır . Leyla ile Mecnun
268 syf.
10/10 puan verdi
Okurken çok keyif aldığım, birçok farklı konu başlığı içeren, ufak açıcı bir bilim ve psikoloji kitabı oldu benim için bu kitap. İncelemenin sonuna kimi bu kitapla benzer olduğu için kimi de bu kitapta ele alınan konular üzerine çalışmalar, örnekler sunduğu veya o başlıklarla ilgili olduğu için bazı kitaplar yazacağım. Kitap 7 bölüm halinde
Beyin Daha Fazlasını İster
Beyin Daha Fazlasını İsterDaniel Z. Lieberman · Epsilon Yayınevi · 039 okunma
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Tuhaf görünse de,en az zayıf ve kırılgan olan,bir armağan olarak verilen aşktır.Sevdiğimin dünyasını kabul etmeye,o dünyaya girmeye ve karşılığında benzer bir şey beklemeksizin onu içeriden anlama çabasına girmeye hazırım...Müzakereye,anlaşmaya ve sözleşmeye gerek duymuyorum.Gelgelelim,bu yollardan hangisine girersek girelim,mahremiyet müzakereye açılır ve taviz kaçınılmazdır.Ve partnerlerden birini ya da her ikisini de hafife alınamayacak kadar sabırsız yapan ya da kendisi için kaygi duymasına neden olan şey bizatihi bu müzakere ve uzlaşmadır.Aşkın bı kadar zor ve bedeli yüksek oluşu yüzünden,karşılık beklemeksizin aşkın yerini ,aşk işlevi görecek bir ilişkiye duyulan ihtiyaç alır.İşte psikanalitik seansların,psikolojik tedavinin,alır danışmanlığının vb.şaşırtıcı başarısının gizi burada yatıyor.Artık,bir kişinin en içten duygularını başka birine anlatması ve sonuçta kişinin o çok özendiği kimliğinin onaylanması anlamına gelen kendini bütünüyle açma hakkı için gerekli şey yalnızca para haline gelmiştir.Parasal ödeme analistin ya da terapistin hastaları ya da müşterileri ile ilişkisinin kişisel olmayan bir ilişkiye dönüştürür.Ve böylelikle kişi sevmeden sevilebilir.Kişi,hizmetlerini satın aldığı ve bu yüzden bir iş ilişkisinin parçası olarak ortak yükümlülük altına girdiği insanlar hakkında hiçbir kaygıya kapılmaksızın ,kendisiyle ilgilenilmesini ve kaygılarının paylaşılmasını sağlayabilir.Hasta bir sevilme "yanılsaması" satın alır.
Sayfa 114 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
İntihar kararı hakkında
En uç durumlarda serbest bir seçim yapılabilir mi? Bu adımı atma özgürlüğümüz kısıtlanmış olabilir. Bir perspektif yanılsaması hayata bakışımızı kaydırmış olabilir, bazı şeyler bu nedenle tamamen anlamsızmışçasına kapkara görünebilir, aşk ıstırabında olduğu gibi; veya anlamla dolu, pespembe görünebilir, aşk coşkusundaki gibi. Hayat nasıl bir şeydir sahi? Belli değildir ama bütün kanıtlar, halihazırda göründüğünden ibaret olmadığını gösterir bize. Her zaman başka perspektiflerden bakmak mümkündür ve bu perspektiflerin hiçbirisi olanakların bereketini tüketemez. Anlık bir bakış açısına dayanarak öyle uzun erimli bir tercihte bulunmak mümkündür ama akıllıca olmaz. Hem, bu sonradan pişman olunacak bir kararsa ne olacak? Bu tasavvur edilebilir gelmiyor ama pişmanlıkla kararacak bir Sonrası’nın olmayacağını kim kesinkes iddia edebilir? İntiharın kendilerine yegâne çözüm gibi görünmüş olduğu ve bir biçimde o durumu atlatmış olan birçok insanın deneyimleri, geriye dönüp baktıklarında o zamanki tutumlarını dar görüşlü bulduklarını ve bunu nihai sonucuna vardırmadıkları veya son anda bundan alıkondukları için memnun olduklarını ortaya koyuyor.
Sayfa 66 - İletişim Yayınları, 3.Baskı, 2014
""Sevgiden kasıt iki insan arasındaki aşk ise, aşk biter .. sessizce, işaret vermeden yavaşça söner. Süren, yanılsamadır, aşk yanılsaması. Sonra bir gün ufacık bir olay olur ve zannederiz ki aşkı o olay bitirdi: Olayın bitirdiği, sadece yanılsamadır.."
Kalp yanılsaması evladım olur öyle şeyler
O aşk değil miydi, aşktıysa neden bitti? Bittiyse aşk değildi.Aşktıysa ve bittiyse…O zaman aşk yoktur…Peki bu ne?
Sayfa 101 - Doğan
160 syf.
·
Puan vermedi
Romantik bir aşk kitabı Kürk Mantolu Madonna
Kitabı çok beğenmekle birlikte çokça da şaşırdım çünkü Kuyucaklı Yusuf toplumsal bir konuyu anlatıyordu ve orada aşk araçtı. Burda aşk amaç, Sabahattin Ali'nin bu romanını toplumsal sanıyordum. Eğer diğer romanını okuduydanız hiç bir benzerliğinin olmadığıı belirtmek isterim. Romantik bir aşk romanı, insanı derinden etkileyebilecek bir roman. Fazlaca ayrıntılı yazdım eğer kitabı okumanızı etkileyecekse aşağıyı okumayın . . Raif Efendi içine kapanık, melankolik, sessiz ve dış dünyaya pek uyum sağlayamamış bir karakterdir. Babasının isteği üzerine gittiği Berlin'de sanata ilgisi yüzünden bir sergiye gider ve orada bir tablodaki kadından çok etkilenir ve her gün o tabloyu izlemeye gider. Platonik olarak tablodaki kişiye aşık olur. Bu kadın tablonun sahibi Maria Puter'dir. Bir gün pansiyon sahibi ile eğlenceden dönerken onu yolda görür ama onu göz yanılsaması sanar ertesi gün aynı yolda bekler gelince de takip eder. İş yerini öğrenir. Arkadaş olurlar. Bir yılbaşı günü Maria çok içmişdir ve Raif onu evine götürür beraber uyurlar. Ertesi gün Maria dominant biridir ve rahat yetişdiğinden bahsedip içinde sevgi olmadığından görüşmek istemediğini söyler. Maria hasta olur hastaneye düşer. Raif bunu öğrenince hastaneye gider ona bakar iyileşmesi için elinden geleni yapar. Kadında onun aşkının gerçek olduğunu görünce Raif'e aşık olur. Raif'in babası ölünce Türkiye'ye döner. Raif'e mektubu kesildiği için Raif üzülür ve kimseye güvenmez birgün öğrenir ki Maria 10 yıl önce ölmüş ve ondan bir tane kızı var. Raif ölmeden önce bunları kara bir deftere yazar.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,5bin okunma
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu