Bir sis gelir ve kendini 2001 yılından 1921 yılına geçiş yapmış bulursun..
Uzun zamandır okuduğum en iyi kitap diyebilirim. -Kısa süreli iş hayatım yüzünden bir solukta okuyamasam bile- kesinlikle bir solukta okunabilecek bir kitap.
Büyükbabası ile büyümüş olan Anne, büyükbabasının ölümünden sonra vasiyet olarak aldığı külleri İrlanda da bir nehre dökmek için yola koyulur. Tabii tek amacı külleri nehre dökmek değil, aynı zamanda köklerini de öğrenmektir. Anne nehre gittiğinde külleri dökerken bir anda etrafını sis sarar ve hiçbir şey göremez olur.
Sakin kalmaya çalışan Anne vurulur ve onu kurtarmaya gelen kişi, 1921 yılından Thomas'tır.
Kendini 1921 yılında bulan Anne, büyükbabasının annesine çok ama çok benzediğini için Thomas ilk olarak o sanar ve doğal olarak "Sen nasıl geldin, nereden geldin?" tarzında tepki verir ve hikaye burada başlar. İlk yüz sayfa çok sıkıcı gelebilir, haklısınız ama kitabın devamını getirmeyi ihmal etmeyin. Zaman yolculuğu ve aşk... harika bir birleşim olmuş.
Dili oldukça sade ve böylelikle kendini okutan gayet rahat bir kitap. Kitabın içerisinde bulunan mektuplar ilk başta mantıklı gelmeyecek ama sakin olun devam ettikçe neyin ne olduğunu anlayacaksınız. Kitabın önemli olan noktası, son sayfasına kadar okumak. kitabı daha az önce bitirmiş biri olarak söylüyorum ki kesinlikle okuyun. Son elli sayfa da biraz hüngür hüngür ağlayabilirsiniz. Sonunu yazmamak için zor tutuyorum kendimi. Muhakkak okuyun....