266 syf.
10/10 puan verdi
Nuran Yıldız, fakülteden hocamdı. Uzun zamandır nuranyildiz.com adresinden muştuladığı kitabının yayımlandığını duyunca bir an önce okumak için sabırsızlanmıştım. Bir kez daha emin oldum ki, Nuran hoca, şahsına münhasır üslubuyla sadece başarılı bir akademisyen / eğitimci değil, aynı zamanda iyi bir gözlemci. Kitabını okuyup da etkilenen okurlarına, her pazartesi - perşembe bir ritüel gibi okuduğum şahsi internet sitesini takip etmelerini tavsiye ederim.
Aşk Yüzyılı Bitti
Aşk Yüzyılı BittiNuran Yıldız · Doğan Kitap · 201346 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
155 günde okudu
Vadideki Zambak – Balzac Yaz bitti... Her yaz gibi bu da bitti... Mitolojide ki tanrılar gibi, sere serpe yattık bir yaz boyunca. Kimimize Eros’un oku, kimimize ise elinin körü nasip oldu, güneş yengeç dönencesinin etrafında gezerken. Kimimize ise makberin ayrılık hüznü düştü. Yaz bitti... Bu yaza dair ben de sanırım “elinin körü” safında
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,1bin okunma
Reklam
266 syf.
9/10 puan verdi
·
225 günde okudu
Aşk'ta, İş'te ve Siyaset'te - iyi gözlemler ve araştırmaların çarpıcı bir analizi Aşk Yüzyılı Bitti. Halihazırda bildiğinizi düşündüğünüz bir çok bulgu ve sonuç derlenip toplanıp Nuran Hocanın kelimeleriyle önünüze konuyor.
Aşk Yüzyılı Bitti
Aşk Yüzyılı BittiNuran Yıldız · Doğan Kitap · 201346 okunma
Göz açıp kapayıncaya kadar başlayıp biten aşklar, geçici süreyle kiralanan işçiler, kısa ömürlü politikacılar birer rastlantı olarak görülebilir miydi?
Sayfa 16 - Doğan KitapKitabı okudu
19. Yüzyıl büyük aşkların yüzyılıydı. Geride pek çok şiir ve roman bırakan aşkların. 20. Yüzyılın önemli bir kısmı da öyleydi. Ama 21. Yüzyıl aşkın çöpü boyladığı yüzyıl.
Sayfa 17 - Doğan KitapKitabı okudu
Yaşı 30'un üzerinde olan insanlar eski bir eşyalarını atmakta zorlanır. Onlar ve aile büyükleri "atmak" yerine "biriktirmek" isterler. Kredi kartları yerine kumbara tercih ederler. Bu, tüketmek yerine tasarruf etmek odaklı bir yaşamdır.
Sayfa 141 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Yaşı 30'un altındakiler, aile büyüklerinin mutfak dolaplarında cam kavanoz biriktirmekte olduğuna tanık olurlar. Plastik yoğurt kaplarını atarken bile içi titreyen anneler hala yaşamaktadır.
Sayfa 142 - Doğan KitapKitabı okudu
Ben nesli, ben ben ben neslini yetiştiriyor.
Sayfa 154 - Doğan KitapKitabı okudu
İnsanın ölüme en yakın olduğu an, sevdiği birini yitirdiği andır. Bunu rağmen sevdiklerini, toprağa verdikten sonra mezarlıktan uzaklaşmak nasıl açıklanabilir?
Sayfa 158 - Doğan KitapKitabı okudu
Narsistik kişilik "kendini mükemmel görme, taktir edinme ihtiyacı, kişilerarası patlama ve empati eksikliği" gibi belirtileri taşır.
Sayfa 159 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Teknolojinin yarattığı seçenek bolluğu, bireye sürekli önerilerde öneride bulunur. Öneriler hep aynı şeyi söyler: Şu an bulunduğun yerde durma! Şu an kullandığın şeyi kullanma! Şu an ilişkide olduğun kişiyi bırak!
Sayfa 184 - Doğan KitapKitabı okudu
(A)sosyal medyada takipçi sayısını arttırmaya odaklanan politikacılar, takipçi sayısıyla oy sayısı arasında doğrudan bir ilişki kurulamayacağı bilgisini henüz kabullenmek istemiyorlar.
Sayfa 228 - Doğan KitapKitabı okudu
Bugünün çalışma ortamında birey, "bağlanmak yok", " uzun vade yok", "sıradaki gelsin" sloganlarının tüm olumsuz sonuçlarını yaşar. Bu, kimi zaman "acımasız rekabet koşulları" tanımıyla, kimi zaman işsiz kalma, iş değiştirme durumlarıyla, kimi zaman da "yöneticim/çalışma arkadaşlarım beni anlamıyor", " yeterince iyi değilim/değilsin" ifadeleriyle görünür olur.
Sayfa 236 - Doğan KitapKitabı okudu
Tıpkı aşkta ve siyasette olduğu gibi çalışma yaşamında da "bağ ve sadakat" arzu edilebilir bir durumdur. Ne var ki artık gerçekleştirilebilmesi son derece güçtür. Toplumsal ilişkilerin ve bireyin ruh halinin uzantısı olarak güvensizlik, odaklanma sorunu, seçenek bolluğu yanılsaması "iş" dünyasının da bir parçasıdır.
Sayfa 239 - Doğan KitapKitabı okudu
2009 yılında Türkiye'de yoğun olarak tartışılan "taşeron işçilik" kavramı bugünün iş-işçi ilişkisinin adeta bir özetidir. Taşeron işçilik/kiralık işgücü, tıpkı tedarik edilen mallar gibi, işe, zamana göre istihdam edilecek iş gücünün bağlı olduğu ajans/şirketler aracılığıyla işliyor. Şirketler işgücünün maliyetini düşürmek için kiralamayı tercih ediyor. Devletler de bu durumu kolaylaştıran yasal düzenlemeleri gerçekleştiriyor. Böylece kiralık işçi sayısı hızla artıyor. 2002'de Türkiye'de kiralık işgücü sayısı 358 bin iken, on yıl sonra, 2012 sonunda 1 milyon 700 bine ulaşmış durumda.
Sayfa 246 - Doğan KitapKitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.