Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aşk, mutluluk, tatmin, bütünlük ne varsa insanda eksik olan, hepsini tamamlanacağına inandıran bir büyülenme
Sayfa 185 - Doğan KitapKitabı okudu
"Düşünmek zorunda olmamak müthiş konforlu bir şey."
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Bir insana bildiğinin bildiği gibi olmadığını söylemek,inandığının inandığı gibi olmadığını söylemek, söyleyen kişiye rahat kaçırıcılığın sorumluluğunu yükler.
Sayfa 118 - Doğan KitapKitabı okudu
" Dikkat edin, hayatınızın en ağır parçası ilişkilerinizdir."
Sayfa 139 - Doğan KitapKitabı okudu
"Mutsuzluk ve tatminsizlik evde, televizyonun karşısındaki koltukta kendisini bekliyor. Öyleyse eve gitmemenin yollarını bulmak gerek..!"
Basit ve yüzeysel olan derinlemesine düşünmeyi gerektirmez. Kimsenin düşünmeye ayıracak zamanı da takati de yok.
Reklam
"Katı olan her şey buharlaşıyor" saptaması, zamanın karakterini, ruhunu en iyi özetleyen cümle olsa gerek.
Eylemin kendi başına bir değer olmasının temelinde 'akıl' ın değerini yitirmesi yatar.
Narsistik kişilik "kendini mükemmel görme, taktir edinme ihtiyacı, kişilerarası patlama ve empati eksikliği" gibi belirtileri taşır.
Sayfa 159 - Doğan KitapKitabı okudu
Aşk Yüzyılının bitiminde insanlari bekleyen şey kendi bireysel öykülerinin "an"lık olup-bitisleridir. Büyük anlatılar, büyük öyküler yoktur. Genellenebilir ifadelerin (herkes, çağdaş ülkeler, çoğu insan vs.) en çok kullanıldığı şimdiki zaman genellemenin öldüğü, "nesnel"in yerini "öznel"in aldığı bir zaman dilimidir.
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
Kriz durumlarında bireylerin yapmak zorunda olduğu seçimler , genellikle iyi ile kötü arasında değil, kötü ile daha kötü arasındaki tercihlerle gerçekleşmektedir.
Yaşı 30'un altındakiler, aile büyüklerinin mutfak dolaplarında cam kavanoz biriktirmekte olduğuna tanık olurlar. Plastik yoğurt kaplarını atarken bile içi titreyen anneler hala yaşamaktadır.
Sayfa 142 - Doğan KitapKitabı okudu
"miş gibi"lik
İster politikacı isterse popüler herhangi bir kişi; gerçek, olduğu gibi, yakın çevresinin tanıklık ettiği haliyle kamusal alanda yer almaya karar verdiğinde "doğallık" ve "samimiyet" talep eden(!) hedef grupları tarafından dışlanıp eleştirilecegi kuşkusuzdur. Dolayısıyla bugünün gerçeği, olabildiğince fazla sayıda insanın onayina gereksinim duyan kişilerin tek çaresi/ seçeneği doğal ya da samimi olmak değil "doğalmış gibi" , "samimiymiş gibi"yi tasarlayarak sahneye koymaktır. Artık talep edilen "gerçeğin" kendisi değil gerçeğin taklididir. Kimlikler gerceklikleriyle değil imajlariyla algilanmaktadir.
İnsanın ölüme en yakın olduğu an, sevdiği birini yitirdiği andır. Bunu rağmen sevdiklerini, toprağa verdikten sonra mezarlıktan uzaklaşmak nasıl açıklanabilir?
Sayfa 158 - Doğan KitapKitabı okudu
Ben nesli, ben ben ben neslini yetiştiriyor.
Sayfa 154 - Doğan KitapKitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.