Eve dönme umudu kemiriyor zihnimi bozkırın kulak kesen ayazında Toprak ve kemikler örtmeli eve giden bütün yolları. Bir çocuk el etmeli bir dağ yürümeli yanında bir deniz susmalı Uzun uzun konuşmalısın uzun uzun bakmalıyız uzun uzun zaman yok Kendimi hatırlayana kadar kalmalısın kendimi düşünmeli
Sayfa 21 - Süreyya Altunkara*Kitabı okudu
görmezden geldiğin kulak tıkadığın aman bana ne dediğin sular dayandı kapına kor oldu akıyor bak şimdi boğazından
Sayfa 18 - Yunus Emre Altuntaş*Kitabı okudu
Reklam
üzerimize serpilen ölü toprağını konuşalım biraz yıllanmış bilgileriyle bir insan neye yarar mesela elest bezminde verilen sözlerin bizdeki karşılığı nedir nedir taş yağan günlerin hatırlattığı nedir sarsılan dağların yığdığı onca endişeden geriye kalan bir şeyler akıp gidiyor aramızdan dağlayıp yaralarını muskalar ekleyerek su serperek söyleyin dört duvar arasına sıkışmış haliyle eşrefi mahlûkat nedir kimdir insan sancılı geceleri fırlatıp kanına yer açan şunca zaman el yordamıyla aranan kapalı kapıları seçip zifiri karanlıkta konuşmaktan kaçınmayan inadına kamçılayan nefsini ateşi çağıran kahkahalarıyla göğün dibini delen kim
Sayfa 16 - Yunus Emre Altuntaş*Kitabı okudu
Ateş zamanında çıktık yoldan. Bir güzel gaflet ile döndük biz bu dünyaya. Sevgi başında serpilmeye zan etmiş dil, ne bilsin, nerede. Elbette içinden geçtiği gibi ölmedi kimseler. Ölmeyecek de.
Sayfa 16 - muammer yavaş*Kitabı okudu
niçin cevabım yakışıksız kaldı herkesin pekiyi aldığı sahnede kılı bile kıpırdamıyor kimsenin sorulardan çok cevapların dolandığı bu yerde
Sayfa 9 - çağrı subaşı*Kitabı okudu
aslımı bulmak içindir çektiğim bunca yol bu vazgeçilmez zikrim sulandı tüm gövdemde bana bakan kimi gördü merak ederim aslım gölgemden öte mi, gölgem kimseyi serinletti mi?
Sayfa 8 - çağrı subaşı*Kitabı okudu
Reklam
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.