Kuşku Mevsimi Ve Esaretin Bedeli
Usta Yazar Stephen King ve önde gelen kitaplarından biri olan Kuşku Mevsimi Ve Esaretin Bedeli. Yazarımızdan okuduğum ilk kitaptı. Her zaman yazarın basit dilli kitaplarının ilk okunmasından yanayım aksi takdirde yazara ısınamama ve devam etmeme gibi olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. King’e başlangıç için gayet
Herkese merhaba sevgili okurlar.Pazartesi gününe kitap yorumu ile başlamak gibisi var mı? :) Bugün size Ephesus Yayınlarından Loresima’nın Gökçen adlı kitabını yorumlamaya geldim.Öncelikle konusundan bahsedeyim sizlere daha sonra duygu ve düşüncelerimi aktaracağım.Gökçen ve Murathan çocukluktan beri arkadaşlarlar.Yedikleri ve içtikleri ayrı
Savaş ne kadar da korkunçtu öyle...:/
Spoiler içerir.
Kitabın ortalarindayım.
Beni şu ana kadar en çok sarsan olaylardan biri asker Mark Fossie'nin kız arkadaşını Amerika'dan Vietnam' a 5-6 farklı ülke üzerinden zorlukla yanına getirmesi, görünüşte tutkulu bir aşk var gibi. Sonra bir gece kız arkadaşını yanında bulamadığında, başka bir askerle yattığını düşünerek onu arması. O naif, cici bici kızın başka bir gruptaki askerlerle pusuya yattığını ogrenmesi ve daha sonra insan dillerinden oluşan vahşî gerdanligiyla dans eden sevgilisini bir grup askerle bulması. Savaş insan psikolojisini belki de en derinden etkileyen mevzu yer yüzünde. İçinde tecavüz, cinayet, bir insanin başına gelebilecek en adî ne varsa akla gelen, her türlü fiziksel & psikolojik şiddet içeren bu düzende/düzensizlikte en masumun bile en canavara dönüşebilmesi...
Kitap neva bulvarının betimlemesi ile başlar. Bulvardan geçen insanlar, kadınlar, memurlar ve daha niceleri ile. Aslında bu bulvar Rusya'nın portresi gibidir, şık giyimli memurlardan, yoksul insanlara, askerlerden, ressama kadar herkes vardır burada. Rusya'nın ekonomik ve sosyal durumu bulvardadır. Yaptığı mesleği en mükemmel ve
Zekice kurgulanmış bir dizi cinayet…Her biri ürkütücü sırlar taşıyan 10 kişi,Devon kıyısında bulunan Asker Adası’ndaki ıssız bir malikaneye davet edilirler ancak malikaneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir zira ev sahipleri Bay ve Bayan Owen ortalarda yoktur.Kitabı bitirene kadar katilin kim olduğuyla ilgili fikrim sürekli değişti ama sonlara doğru bazı kavramlar ve ipuçları katili biraz da olsa ele veriyor. Genel olarak ürpertici bir roman olduğunu söyleyebilirim kitabı bitirdikten sonra sürekli etrafımı kontrol ediyordum o derece etkiledi :d
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim Vera Claythorne karakterine o kadar çok sinirlendim ki son bölümde öyle bir aptallık yapmasa yaşıyor olacaktı spoiler vermek istemediğim için her şeyi yazmayacağım. Kesinlikle okunmalı.
Ruhun mu ateş yoksa
Kitap akıcı bir şekilde gidiyor. Zaman atlaması olan yerleri kaçırmazsanız sizin için daha anlaşılır olacaktır. İki döneme dair bağlantılı ilerleyen bir kitap. Sonlara doğru her dinden bir sorgu yaşaması biraz düşündürücü geldi ama içinde olan iç bunaltıları ve aşkına dair düşünceleri ufuk açıcıydı. Yazarın hayatını bilirseniz kitap size daha derin gelecektir ama sadece olay örgüsü olarak bakarsanız asker olan bir adamın liseli bir kıza aşkı olarak gelecektir gözünüze. Bu kitabın bana bıraktığı en güzel miras ok atılan mı yoksa atılamayan mı olmayı istemek sorusu kaldı...
Birde bu kitaptan sonra mutlaka 'geri gelen mektup ' dinlenmeli
