Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir askerin ölümünü milli bir utanç değil de iftihar kaynağı saymak ne garip.
..."Savaşa gitmek için ben de çok uğraştım, bilmenizi isterim" dedi. Başımı sallayıp omuz silktim. "Çok küçüksün dediler. Ama gitmeyi dünyadaki herşeyden çok istiyordum." "Öyleyse sersemin tekisin," dedim ve kapıyı açıp kendimi dışarı attım. ...
Sayfa 241Kitabı okudu
Reklam
"Bizim koğuşta yirmi kişi vardı. Yirmi oğlan. Ve sadece iki kişi geri döndük. Aklını kaçıran bir çocuk ve ben. Ama bu sağ kurtulduk anlamına gelmez. Ben sağ kaldığımızı düşünmüyorum. Fransa'daki bir tarlada gömülmemiş olabilirim ama burada dolaşıp duruyorum. Yani, ruhum dolaşıyor. Yalnızca nefes alıyorum, o kadar. Nefes almakla sağ olmak arasında fark vardır."
Sayfa 135Kitabı okudu
"En net olan da şu belki: Bir insanın kendi vicdanının sesini takip etmesi dünyanın en radikal, en riskli, en çok cesaret isteyen eylemlerinden biri olabilir. Aynı zamanda da en özgürleştirici..."
Sayfa 7 - Hrant Dink Vakfı Yayınları
"Okullarda askeri eğitim verilmesi, bunun beden eğitimi olduğu gerekçesiyle savunulamaz... Bunun esas amacı militarizme ve savaşa yatkın bir ruh hali yaratmaktır. Artık savaşın yasadışı olduğu konusunda tüm uluslar hemfikir olduğuna göre, gençler arasında savaş lehinde duygusal bir yatkınlık yaratmanın suç olduğu da kabul edilmelidir."*
Sayfa 9 - *John Dewey | Hrant Dink Vakfı Yayınları
"Peki gözümüzün önünden bir perde kalkar, erkekliğin, şiddetin, milliyetçiliğin büyütüldüğü kışlalardan dışarı sızan militarizm de netleşir mi? Kadınların, bir savaştaymışçasına erkekleri tarafından günde üçer beşer öldürülüşlerinin, 'zorunlu erkekliğin,' 'zorunlu askerlikle' hiç mi ilgisi yok? Evlerin küçük 'vatanlara,' okulların küçük kışlalara döndürülüşlerin, bir dizi kılıkla aramızda gezen çıplak şiddetin, çok başka nedenden görünen katmerli travmaların hiç mi ilgisi yok? Askerlik, sadece askerlikle ilgili bir mesele mi?"
Sayfa 22
Reklam
"Genelde hükümetlerin ordularını sadece kendi ülkelerini diğer ülkelere karşı korumak amacıyla güçlendirildiğine inanılır. Oysa ki ordular hükümetlere, her şeyden çok da baskı altında tutulan ve köle durumuna getirilmiş kendi yurttaşlarına karşı kullanmak üzere gereklidir."*
Sayfa 23 - *Tolstoy / Tanrı'nın Egemenliği İçimizdedir.
"Hayatta normal olan yaşamakken, ölmek ve öldürmek meşru hale geldi."*
Sayfa 27 - *Tayfun Gönül
"Militarizm, bütün insan ilişkilerinde tahakkümü ve sistematik şiddeti meşru gören, olumlayan, toplumun bütün dokularına sinmiş bir hastalık. Bu yüzden insanlık özgürlük arayışında militarizmle hesaplaşmak zorunda."
Sayfa 28
"Militarizm sadece orduyla sınırlı değil, toplumun bütün dokularına, bütün kurumlarına yayılmış. Zaten bütün kurumlar oluşurken, iç işleyişlerinde kışla yönetmeliklerini örnek almışlar. Okul, hastane de buna dahil. Foucault bunu ayrıntılarıyla gösteriyor. Bunun en belirgin göstergelerinden biri beyaz önlüktür. Üniforma her yerde aynı işlevi görür, insanları tektipleştirmek, kişiliksizleştirmek, salt işlevini yapan robotlar haline dönüştürmek."
Sayfa 30
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.