Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Galiba toplumun ötekileri olarak şiddetten nasibini fazlasıyla alanlar, şiddeti dönüştürmenin derdine daha fazla sahip oluyor."
Sayfa 108
“Bir askerin ölümünü milli bir utanç değil de iftihar kaynağı saymak ne garip, değil mi Tristan?”
Reklam
“Hangisi daha cesur olan? savaşan mı yoksa savaşmayı reddeden mi?”
"Türkiye'de ciddi bir şiddet durumu var; her yerde... Otobüse bin, görebiliyorsun. Sokakta yürü; çok aşikâr... Her evde var, benim yaşadığım evde de var. Belki kaba tarzda değil ama ekonomik şiddet var. Kadınların ikinci, üçüncü sınıf görülmesinin yarattığı şiddet var. Çocuklar üzerinde bu farklı bir şekilde işleniyor. Yaşlılar ve gençler arasında şiddet var. Okullarda ciddi bir militarizasyon var. Git bir okul bahçesine, o çocukların dizilişini izle. Askeri kışla orada..."
Sayfa 102
"Askere alınma zorunluluğunuz olmadığı halde neden böyle işe kalkıştınız?" Bu soruyu belki bin kere, bin beş yüz kere yanıtlamışımdır... Ben de anlattım, tam da bana zorunlu olmadığı için, doğrudan değişmiş gibi görünüp aslında bizi de hem doğrudan hem dolaylı etkilediği için, o sisteme yeni insanlar üretmeye zorlandığımız için ve onları kaybettiğimizde de "vatan sağ olsun" gibi numaralar yapmaya zorlandığımız için karşı çıkmamız lazım. Tam da bu nedenle militarizme alet olmayacağım, suç ortağı olmayacağım."*
Sayfa 84 - *İnci Ağlagül
"Tam o vicdani ret tartışmasının olduğu günlerde bir taksi şoförüyle konuşuyoruz. Adam bilmiyor tabii retçi olduğumu. Küçük kardeşi için bedelli parası bulmaya çalışıyorlarmış, "Çıkar mı acaba vicdani ret" diye soruyor. Askerliği Dersim'de yapmış, üç ay kala kendi bacağını kırmış rapor alıp dönebilmek için. Askerlik, kurtulmak için kendi bacağını kırabileceğin bir şey işte."
Sayfa 75
Reklam
"Vicdani ret kimsenin işine gelmez, çünkü güç edinmek ve onu bir topluluk üzerinde kullanmak isteyen bütün yapıların temelini sarsar. 'İtaatsiz ol' diyorsun."
Sayfa 74
"O beni bağırarak terbiye etmeye çalışıyordu, ben de onu mantıkla..."
Sayfa 54
"Militarizm sadece orduyla sınırlı değil, toplumun bütün dokularına, bütün kurumlarına yayılmış. Zaten bütün kurumlar oluşurken, iç işleyişlerinde kışla yönetmeliklerini örnek almışlar. Okul, hastane de buna dahil. Foucault bunu ayrıntılarıyla gösteriyor. Bunun en belirgin göstergelerinden biri beyaz önlüktür. Üniforma her yerde aynı işlevi görür, insanları tektipleştirmek, kişiliksizleştirmek, salt işlevini yapan robotlar haline dönüştürmek."
Sayfa 30
"Militarizm, bütün insan ilişkilerinde tahakkümü ve sistematik şiddeti meşru gören, olumlayan, toplumun bütün dokularına sinmiş bir hastalık. Bu yüzden insanlık özgürlük arayışında militarizmle hesaplaşmak zorunda."
Sayfa 28
48 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.