Mevlid yazarı Süleyman Çelebi de (? -1422) benzer ifadelerle zihinlerde adeta taht kuruyor. O çiçeğe değil; bize vurgu yapıyor.
"Her ne hâcet dilesen makbûldür / Cümle maksudun senin, mahsuldür."
Senin mahsulün, yani senin ürünün esas olmalıdır! Bütün hedef, bütün amacın ömür boyunca elde edeceğin güzel ahlâk, kalb-i selim, ibadet, tevekkül ve teslimiyetle bir manevî vücud inşa etmektir.
Sofrada yemeğe başlarken, "Rahmâniyetin" tecellisi ile beden örtüsünün yenilenmesini gerçekleştirirken; Kur'ân okurken de "Rahîmiyetin" tecellîsi ile ruhsal gelişimi tamamlamış olmaktayız. İşte besmelenin her iki yönden açılımı ile sağlanan; sağlıkta ve ruhsal zenginlikteki kıymeti buradan gelir. Unutulmasın ki Kur'ân'in bütün sûreleri (Tevbe suresi hariç) "Bismillâhirrâhmanirrahim" olarak başlar.
Yemekten sonra "elhamdülillah" demeyi unutmayalım ki aşk denklemi eşitlensin!