adhslfhslsmslaawosjnsldls
BIRON
o siyahı güzel yapmak için dünyaya geldi.
onun güzel yüzü günün modasını altüst etti,
çünkü doğal renk makyaj sayılıyor günümüzde;
onun için beğenilmemekten korkan kırmızı
sevgilimin yüzüne benzemek için siyaha çevirir kendini.
DUMAINE
tıpkı baca temizleyicilerinin kara yüzü gibi.
LONGUEVILLE
bu yüzden onun yüzü kömür satıcılarınınki gibi ışıldar
"gözyaşlarımın her damlası seni taşıyor benliğime sen geçiyorsun kalp ağrılarımın üzerinden zaferle.
iyi bak içimde sel gibi taşan gözyaşlarıma
benim acılarımdan doğuyor senin görkemli parlaklığın."
en sevdiğim kitaplardan vazgeçtim, gözlerini kitap yaptım kendime,
çünkü yaşamın bütün zevkleri, bilginin kavradığı her şey senin gözlerinde.
eğer bilgi bir hedefse, seni bilmek her şey için yeterlidir;
seni övebilecek olan ancak iyi eğitim görmüş bir dil olabilir,
seni görüp de hayran olmayan dünyanın en cahil kişisidir;
görür görmez her şeyine hayran olmak gurur duyduğum niteliğimdir
rüzgarı sevmeyenler, havayı hoş göremezler
:DddD
BOYET
dünyaya gelişinizde doğa çevreyi güzellikten yoksun bırakıp
nasıl güzelliklerin hepsini cömertçe size ihsan etmişse,
siz de tüm güzelliklerinizi ortaya çıkarmalısınız cömertçe
PRENSES
aziz lord boyet, benim vasat güzelliğimin İhtiyacı yok övgünüzün parlak süslerine.
güzellik göz kararıyla satın alınır,
pazarcıların basit çığırtkanlığıyla değil.
beni övmek uğruna zekanızı heba etmeniz
ve böylece ne kadar maharetli olduğunuzu göstermeniz
sözlerinizi dinlemek zorunda kalan bana
pek de gurur vermiyor doğrusu
KATHERİNE
sakın yemin etmeyin, bozarsınız sonra.
izin vermeyin sakın keder bulutlarının aşkı karartmasına;
kaybedilenler için gözyaşı dökmek yerine,
yeni kazanılmış dostluklar ile tekrar neşelenmek
ruhlarımız için daha yararlıdır ne de olsa.
unutmalıydım onu, ama kanıma egemen bir ateş sanki,
her an anımsatıyor kendini.
aşık olmayacağım. eğer olursam, assınlar beni. hayır, olmayacağım. ah, ama onun gözleri! o gözlerindeki ışık olmasaydı sevemezdim onu. evet, onun o güzel gözleri yok mu! işte böyle, yalan söylemekten gırtlağıma kadar batmışım. Tanrı biliyor aşığım, bu aşk bana şiiri öğretti, beni melankolik yaptı.
en sevdiğim kitaplardan vazgeçtim, gözlerini kitap yaptım kendime,
çünkü yaşamın bütün zevkleri, bilginin kavradığı her şey senin gözlerinde.
aşkınız ezberinizde olacak, çünkü ona aşıksınız ama yanına yaklaşamıyorsunuz; kalbinizin içinde çünkü onu seviyorsunuz; kalbinizin dışında, çünkü onunla birlikte olamıyorsunuz.
gurur insanın iradesinden gelir,
içime aşkın ağırlığı çöktü.
elbet bir gün kader yüzüme güler; işte o zamana kadar kederle bekleyeceğim.
tenin peşinden gitmesi erkeklerin ahmaklığıdır.