Hayatta bir aşksızlara bir de başkasının ağzına bakan zavallı ahmaklara acırım. Böyleleri ne yalak, ne aciz yaratıklardır.
Gözlerimden “sen” diye düşerken gözyaşlarım, gitmeye mecburdum.
Reklam
Çalınır kapı. Ardına kadar açılır kapı. Girer içeri sessizce yolcu. Geçiyordur. Uğramıştır. Kalır. Hem de ne kalış. Önce bakış sonra yakış.
Kalbin anlamını bulmak için bedenimizi kaybetsek bile kalbimizin yardımı zihnimizin temiz kalmasına yetiyor. Hepimizin zihni dünyaya gelmezden önce cennete akan bir ırmaktı. İlahi aşk yalnızca bize, kalbe emanet edilmiştir. Dünya hayatı bir an bile değildir. Sükûnet içinde, taş avluda, şadırvanın su sesiyle, güneşin gezindiği yüzünde, Allah’ı görmüşcesine gülümseyerek, toprağa değdirirken alnını, tam o sırada işte hafif bir rüzgâr eser. Gül kokusu yayılır avluya. Ve sen kendini Mescid-i Nebevi’de, Ravza’da Peygamberimizle birlikte namaz kılıyor gibi hissedersin. Dünya hayatı biter o zaman. Zaman, mekân, insan kalmaz. O ilk halin içinde uyanırsın Rabbinin huzurunda. Bütün sırlar açılır sana. Sen kendin bir sır olur, dönersin dünyaya.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.