Toprağa tohum ekildiğinde yabancı her şeyden arıtıldığı gibi, nefis de ilahi ümitlerle arınır ve Allah'ın lütuf ve inayetine bırakır kendini.
"Gökyüzü şu ayrılığı duyup anlasaydı Yıldızları ağlardı, güneşi ve ayı da. Padişah bilseydi ne çeşit tahttan indirileceğini Kendi de ağlardı, tahtı ile tacı da. Uçan kuş, bilmiş olsaydı niye avlandığını Kırılır kolu kanadı, başlardı ağlamaya. Sağırdır kulağı ecelin, işitmez feryatları Yoksa dayanır mıydı hiç kanlı yürek sağanağına. Öz çocuğunu yiyen bir dev anadır dünya.”
Reklam
" Hiçbir şey yoktur ki O'na hamd ile tesbih etmesin, fakat siz anlayamazsınız. Şüphesiz O acıyan ve affedendir."
Aşkın kendisi başlı başına ucu bucağı gözükmeyen yoldur. Yola girenin geri dönüş hakkı yoktur. Yolun çukurundan, çamurundan şikayet etme. Aşk çamuru nurlaştırandır. Unutma, sen ruh denen nurun çamur denen bedenle buluşmasından doğdun...
Reklam
Şüphe yok ki Tebrizli'nin bariz vasfı karanlığıdır. Ama onun karanlığı karanlık değil, sır olduğu için böyle aydınlatıcıdır. Kim olduğu, ailesi, sülalesi, mahiyeti belli olmamakla birlikte, bu harikulade karanlığa en uygun düşen isim "Şems" tir.
Reklam
Dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana, bir şeyler anlatacağım bütünkulaklardan gizli, herkesin ortasında konuşacağım;ama senden başka duyan olmayacak söylediklerimi...
Ey aşk! Sen kavur kavur kavurandın, peki sol yanım neden üşüyor?
- Onlar ümit güneşine gözleri kapalı baktıklarından bu hale düştüler.
Devam Edelim Mektuba
Yanan Alnım , Müşfik avuçlarına ne kadar da muhtaç bilemezsin... Beni ne kadar ateşe versen de, hiçbir hatıramız küllenemez, bunu bilesin. Zümrüdü Anka gibi kendi külümden doğar Ve katar katar turnalar gibi yine kanat vurarak yine revan olurum yollarına... Gözlerimde bir mahmurluk, sensiz uykularımdan arda kalan Sinemde yumru yumru
Sayfa 125 - Kapı Roman YayınlarıKitabı okudu
" İyiliklerini ilan etmek , rüzgarın karşında un savurmak gibidir."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.