Ne yapabilirdim, ne yapacaktım; çünkü seni görmüş, sevmeyi öğrenmiştim. Bilmiyorsun galiba; öfkenin, hıncın, hiddetin ne olduğunu... Karşılık görmeyen aşkın ne olduğunu bilmez misin?
Gerçek aşkın ne olduğunu bilmediğin için, fedakârlığın da ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Reklam
Bilgi yüzünden insan bütünden ayrılır. Bilgi mesafe yaratır. Dağlarda yabani bir çiçekle karşılaşırsın ve ne olduğunu bilmezsin. Zihninin bu konuda söyleyecek hiçbir şeyi yoktur. Zihnin sessiz kalır. Çiçeğe bakarsın ve o çiçeği görürsün. Ama içinden bir bilgi yükselmez. Bir hayranlık vardır. Bir gizem. Çiçek oradadır. Sen oradasın. Bu hayranlıkla çiçekle ayrılmazsın, hatta aranda bağ kurarsın. Ancak eğer bu çiçeğin bir gül, bir papatya ya da başka bir şey olduğunu bilirsen, o bilgi aranızdaki bağı koparır. Çiçek oradadır, sen buradasındır. Arada bir köprü yoktur. Sen biliyorsun. Bilgi mesafe yaratır. Ne kadar çok bilirsen, mesafe o kadar büyür. Ne kadar az bilirsen, mesafe o kadar kısalır. Ve eğer o bilmeme anını yaşarsan, ortada bir mesafe kalmaz. Bağ oluşturursun. Bir kadın ya da erkeğe aşık olursun. Aşık olduğun gün arada bir mesafe yoktur. Sadece bir hayranlık, heyecan, coşku ve sevinç vardır. Ama bilgi yoktur. Bu kadının kim olduğunu bilmiyorsun. Bilgi olmayınca sizi ayıran bir şey yok. O yüzden aşkın ilk anları çok güzeldir. O kadınla 24 saat yaşadıktan sonra bile bilgi oluşmaya başlar. Şimdi o kadın hakkında bazı fikirlerin var. Kim olduğunu biliyorsun. Bir imaj var. Yirmi dört saat, bir geçmiş yarattı. O yirmi dört saat, zihninde işaretler bıraktı. Aynı kadına baktığın zaman, artık aynı gizemi yaşamazsın. Tepeden aşağı geliyorsun. O zirveyi kaybettin.
“Gönül gözün kapanmış olduğu için, aklın sınırları dışına çıkamıyorsun. Gerçek aşkın ne olduğunu bilmediğin için, fedakarlığın da ne demek olduğunu bilmiyorsun. Çoktan bitmiş, heyecanı sönmüş, ancak ilginç ülkeleri gezerek, eğlenceler düzenleyerek, lezzetli yemekleri midenize indirerek, bedenlerinizi yaralarcasına sevişerek birbirinize katlanabildiğiniz cüzi aşkına bakarak, benimkini yargılıyorsun.“
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,2bin okunma
"Galiba sen ömrün boyunca kimseyi sevmedin. Aşkın ne demek olduğunu bile bilmiyorsun. " "Nasıl kimseyi sevmedim? Sen benim ne zaman sevda işlerinden uzak kaldığımı gördün?" "Bana kalırsa insan dünyada bir kere yaşadığı gibi, ömründe de bir kere sever. Hele sen aşkın nasıl birşey olduğunu bilsen demin bana, 'Varsın kiminle eğlenirse eğlensin!' sözlerini söylemezdin. Demek ki sen, sevdiğini elinden kaçırmış olsan kaderlenmeyeceksin? "
Reklam
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Gerçek aşkın ne olduğunu bilmediğin için, fedakârlığın da ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Galiba sen ömrün boyunca kimseyi sevmedin. Aşkın ne demek olduğunu bile bilmiyorsun.
Sayfa 107 - Panama yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Gönül gözün kapanmış olduğu için , aklın sınırları dışına çıkamıyorsun. Gerçek aşkın ne olduğunu bilmediğim için fedakarlığın da ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Sayfa 379Kitabı okudu
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
Sen bilmiyorsun aşkın ne olduğunu. Aşk, özlemeye dayanabilir mi hiç? Aşk sahip olmak ister, sahip olmayı da bırak, aşk ister. Açgözlüdür aşk, doymaz, doymadığı sürece aşktır o, başka türlüsü elinden gelmeyeceği için aşktır. Kendimden biliyorum bunu..
Sayfa 237 - Everest Yayınları/2013Kitabı okudu
144 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yekta Kopan ‘ın İki Şiirin Arasında eseri az önce bitti. Bazı öyküler daha önce Ot ve Hayalet Gemi dergilerinde yayınlanmış bazı öyküleriyle ilk bu eserde tanışıyoruz. Tatil kitabı için seçmiştim doğru bir tercih oldu. Kısa kısa öyküler çok güzel gidiyor deniz esintisiyle. En çok İki Şiirin Arasında ve Aşkın ne olduğunu bilmiyorsun öykülerini beğendim. Yekta Kopan ‘ın sade ve hoş diliyle vakit geçirmek istiyorsanız okuyabilirsiniz,
İki Şiirin Arasında
İki Şiirin ArasındaYekta Kopan · Can Yayınları · 20141,100 okunma
Gönül gözün kapanmış olduğu için, aklın sınırları dışına çıkamıyorsun. Gerçek aşkın ne olduğunu bilmediğin için, fedakarlığın da ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Resim