"Sevdanın azı çoğu yoktu onlarda. En delisi, hırçını, sevdaları yüreklerinde taştı. İkisi de Karadeniz'in azgın sularında yetişen bir aşkın sevdasıydı. Her güzel şeyin elbet bir sonu vardı, onlar ne kadar bu durumu kabullenmese de zorlu bir savaşın içine girmişlerdi.
Ya sevdaları kazanacak ya da bu sevdadan hasrete yol düşecekti."
Karadeniz'in topraklarında başlayan güçlü bir aşkın kahramanı olan Naz ve Demir'in sevdası hikayesi bu. Hırçınlıkları, dik başlılıkları ve sert kişilikleriyle kendi yetiştikleri toprağı yansıtan iki sevdalı. Birbirlerine yakın olmaması gereken iki kişi ama kader bu ağlarını ördüğünde; iki düşman aile bir araya gelip engel olsa bile yazgıları bozamazdı.
Değil mi?
Canım arkadaşım Gülçin'in ilk göz bebeği ile karşınıza geldim. Kitabı Wattpad platformunda takip ediyordum ama kitaplaşmış halini okumak duygusal bir anne gibi hissettirdi. Öncelikle belirttiğim gibi bir ayrılık hikayesi Asef-i Hasret. Yollara düşmüş birbirlerini gözleyen iki karakteri okuyoruz.
Gülçin'in yazım dili önceden de çok fazla şiir yazdığı için şiirsel bir anlatım. Okurken sizi boğmuyor, sıkmıyor ve asla yormuyor. Ama devrik cümleler sevmiyorsanız işler değişebilir.
Duygular net bir şekilde yansıtılıyor, betimleme de çok fazla yok net bir dille yazıldığı için. Sizlerde şiirsel bir anlatım tarzı seviyorsanız Gülçin'in kitabına şans verebilirsiniz :)