“Çektiğim sevgi miydi, aşk mıydı bilemedim. Zamanı kaybettim… Şimdi bile bir girdaptayım, çıkamıyorum. Sahilim neresi bilemiyorum. Dalımı toprağa verdim, tutunamıyorum, varlığımı yitirdim, kayboldum, ayaklarım kayboldu, yürüyemiyorum.”
“Can ile canan arasına gidip geldi. Canını düşünse cananı feda edemiyor, cananı tercih etse canına kıyamıyordu. Sevgilinin mutluluğu için feda olmak kolaydı ama…”
"Aşkın gözünü kör, kulağını sağır zannedenler yanılıyordu; aşk insana hem doğru yolu gösterir, hem doğru sözü ettirirdi."
“Dostum, bilirsin ki aşk nefisleri kahreden, kalpleri esir eden bir zorbadır.
Başı esaret, ortası hastalık, sonu helaktır!”
“Aşkı öğrenmek için mutluluğa değil hasrete, hicrana, firkate, ayrılığa ihtiyacın olduğunu bilmemisin. Aşkın azığı mutlukuk değil kederdir, üzüntüdür, elemdir.”
"Her aşkta sevgi vardır ama her sevgide aşk bulamaya bilirsin. Sevgiye baş eğersen adı aşk olur. Faydasını gördüğün bir arkadaş gibi, cana yakın bir dost gibi... Bedenleri ruhlarıyla, kalpleri duygularıyla, zihinleri düşünceleriyle, akılları da fikirleriyle o alır emrinin altına, yakar, pişirir... Bir çakmak taşıdır ki ateşi içinde gizlidir."