BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM Ben hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezber ettim gurbeti Sevinçten uçardım hasta oldum mu, Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu, En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim
Aşklar mı diyordun; anladım senin incindiğin, benimse yollara düştüğümdür yeniden...
Reklam
Yaşamımı düşünüyorum da, hızı korkutuyor beni... Yarım yarım her şey... Akrabalar, çocukluk, okul, aşk... Hep acelem var gibi, hep ayaküstü yemek yer gibi... Belki o yüzden hep açım hayata. Telaşım bu telaş yüzünden mi acaba? Bir türlü doyamayıp, hep atıştırır gibi yaşamaktan mı? Neyse... Kahve yapayım mı?
Sayfa 48
KOYNUNDA KUCAĞINDA Derdest sevdanın koynunda, Ala bulanmış avcının elindeki madalyon, Sanki yaşam Sıralanmış domino taşları... Domino taşlarının en küçüğü umutlar,
" Bütün aşklar er ya da geç aynı sonla yüzleşmek zorunda kalmazlar mı?"
AŞKLAR MI? Aşklar mı diyordun, anladım Senin incindiğin, benimse Yollara düştüğümdür yeniden.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.