Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Sırdır ki gizli gerektir, sevgilinin adını dile düşürmek, hakikatte ayıptır. Kays bir dağ delisi gibi davrandı, gitti sahralarda çöllerde aşkımızı ona buna anlattı, bense kimseciklerle paylaşmadım onun sevgisini, içimde büyüttüm, büyüttüm, büyüttüm... Budur ki benim onu daha ziyade sevdiğime delildir."
Sayfa 6 - LeylaKitabı okuyor
226 syf.
6/10 puan verdi
Aşkın Tefsiri
Aşkın şerhinde akıl, çamura saplanmış merkeb gibi kalır . Aşkı, âşıklığı yine aşk şerh etti. 115 Güneşin vücuduna delil, yine güneştir. Sana delil lâzımsa güneşten yüz çevirme.Gerçi gölgede güneşin varlığından bir nişan verir, fakat asıl güneş her an can nuru bahşeyler. Zaten cihanda güneş gibi misli bulunmaz bir şey yoktur. Baki olan can güneşi öyle bir güneştir ki, asla gurub etmez. Güneş, gerçi tektir, fakat onun mislini tasvir etmek mümkündür. 120 Ama kendisinden esîr var olan güneş, öyle bir güneştir ki, ona zihinde de, dışarda da benzeri olamaz.(Mevlana-Mesnevi)
Aşkname
Aşknameİskender Pala · Kapı Yayınları · 20192,520 okunma
Reklam
Neyse bir fırtınaydı, zamanla hasarı telafi edebilirim.
Belalar geliyordu ki insan sabır mı edecek,isyan mı? Melekler insanın sağında ve solundaydı. Onu izleyip duruyorlardı. Bakalım insan sözünde durup Allah'a kulluk edecek mi yoksa onu unutup kendine başka tanrılar edinecek mi? Bakalım insan Rabbini o ilk gün verdiği sözdeki gibi sevmeye devam edecek mi; yoksa onun ebedi sevgisini gönlünden çıkarıp başka fani sevgiler koyacak mı?
Velhasıl, yollardayız sultanım,hep olduğu gibi yollarda...
"Sevgi biraz da öpmek, sevmek, sevişmek kelimeleriyle yazılmaz mı sizin kitabınızda?" "Elbette, bu da bir sevgi yoludur. Ama hakiki sevgide hem güzellik, hem iffet vardır. Güzellik seveni günaha, sevileni iffete iter. Birisi sabrederek, diğeri şükrederek kalbine incelik verir ve sevmeyenin görmediği gözlerle görürler. İşte hak âşıkları buna iffet derler."
Reklam
Bir gün aya sordular: "En çok neyi seversin ?" "Güneşin tutulup ebediyen perde arkasında kalmasını severim" dedi ay. "Onun yüzünün bulut arkasında kalmasından daha güzel ne olabilir? Değil mi ki onu kendi gözümden bile kıskanırım."
Aşk "uyumadan önceki son şey, uyandığın zamanki ilk şey"
-Aşık olana sürekli bir arayış izinde olmak, daima aramak yetmez mi? -Gerekli olan yalnızca aramak mı? Kimi veya neyi arayacağını bilmek de önemli değil mi? -Bu konuda isteyen misin, istenen mi, ona bakılır. Eğer sevgiliyi isteyen isen zaten hedefin bellidir; yok istenen isen o vakit irade elde değildir. Kader devreye girer ve seni alıp götürür.
- Oysa biz şairler sevgiliyi ceylan diye tasvir ederiz hep. Belki de yanılgımız burada. Önce ona ceylan deyip sonra avlamaya kalkıyoruz. Büyük hata!... -Aslan deseniz eğer, av olurdunuz. Bunu kim ister!?.. Ama hakikatte sevgili aslan olursa âşık ona gereği gibi saygı gösterip önünde kuzu kesilir. - Belki de burada beşeri aşk ile ilahi aşkı ayırmamız gerekiyor. Çünkü beşeri aşkta sevgili ceylan olsa da, ilahi aşkta sevgili aslan konumundadır. Birinin huzurunda ruh kuzuya döner, diğerinin karşısında nefis azgın aslan olur. -Desenize aşktan bahsederken aslan kesilenler, sevgiliyle düşüp kalkmaya kalkışmamalılar, mağlup olmamak için... -Belki de tam tersi olur, âşık, sevgilisini aslan yerine koyunca ercesine atılır meydana da asıl o zaman aşk savaşından galip çıkar :)
Reklam
-Aşk tek başına ne övülecek, ne de yerilecek bir şeydir. Ancak ilintili olduğu şeye göre övgü veya yergiyi hak eder. Çünkü arzular arzu edilen şeye, sevgi de sevgiliye tâbidir. Aşk serüveni, bizzat sevilen veya sevilecek olan şeye ulaştırdığı için sevgide aşırı gitmek yerilmez. - Doğru dersin, âşığın saygınlığı da zaten sevgisinin gücü oranındadır. Süfli bir sevgi başa da çıksa saygınlığı olmaz, ulvi bir sevgi başlangıçta da olsa dorukta sayılır.
Yüreğim var Gör ki neler var Yunus
Sayfa 1
Aşk "uyumadan önceki son şey, uyandığın zamanki ilk şey"
Sevgiliyi içinde mi eritirsin?
Sevgili adı anılnca kendinden geçmek, esrar içmişçesine donup kalmak. Dalga geçince yine esrar istemek ve tekrar donup kalmak. Sevgiliyi görünce yıkılmak, kalkınca onu yeniden görmeyi istemek. Eğer varlığın senin önünde bir engel değilse, sevgiliyi hatırlamakla kendini hatırlar, sevgili demekla kendini hatırlarsın, sevgili demekle kendin olursun. -Bu durumda sevgili bizzat kendin misin, yani sevgiliyi içinde mi eritirsin?!.. - Hayır tam tersine, sen sevgiliye hulûl eder, onda kaybolursun. Varlığın sevgilide yok olur, her şey ona yönelir, her şeyde onu ister, onu ararsın. Şu hikâyeyi hiç duymadın mı, hani birisi yollarda Mecnun'a rastlamıştı da; onu dertli dertli yoldaki toprakları eşeliyor, sanki bir şey arıyormuş gibi görünce sormuştu: “A deli, böyle ne arıyorsun?!.." “Leyla'yı arıyorum. "Hayret, Leyla topraklarda ne gezer, öylesine parlak bir inci toprağa düşer mi?” "Ben neresi olsa ararım, belki bir an gelir, onu bir yerde buluveririm."
- Aşka düşüp aşkın havasına kapılınca, sevgili uğruna feda olmak gerek, yoksa can rahat bulmaz. Bu, âşığın madde olarak ölümü ama mana itibariyle var olması, belki can bulmasıdır. Uğruna ölünesi bir sevgilidir ki insana ölünce can bağışlar, şan bağışlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.