“Kendi kendini sömürü başkasının sömürüsünden çok daha verimlidir, çünkü bir özgürlük duygusu eşliğinde iş görür.”
Merhaba ben geldim. Sevgili Byung-Chul Han ile, Eros’un Istırabı ile.
Açıkçası yazardan ilk kitabım, yeni tanıştık yani. Kitabın inceliğine bakarak 2 bisküvi bir çay içer, okur bitiririm diye düşünmüştüm ve yanıldım tabi… İnceliğine
"Porno tıpkı deniz gibi hep kendini tekrar eder: Genellikle aynı sırayla aynı hareketler, aynı okşayışlar, aynı pozisyonlar, aynı kadrajlar, konuşma olduğunda aynı sözcükler, aynı inlemeler ya da solumalar.. Ardından bayağılık, düşüklük, saçmalık, kimi zaman kepazelik. İtiraf edelim bu önce insanı büyülüyor. Ardından korkutuyor, ürkütüyor, moral bozuyor. Aşksız seks: Nefrete ne kadar da benziyor! Nasıl bir hor görme, kabalık, şiddet, nasıl bir ötekini (hemen her zaman kadın) insanlıktan çıkarma, alçaltma, boyun eğdirme, küçük düşürme, lekeleme, aşağılama isteği! Bu yalnızca sinema mı?!"
Bana aşık olana kadar, bir daha bedenimi kullandırmayacağım sana. Bana şefkatle, gerçek kalbî (gönülden) bir sevgiyle insanca bağlanmanı, insanca kıymet vermeni istiyorum. Çünkü aşkla yapılan her şey en güzel, aşksız yapılan her şey en çirkindir.