Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Michael Ondaatje
--Köpek tıraş ederken babama nasıl yardım ettiğimi hiç anlatmış mıydım sana, diyerek gülüyor Clara. Gerçek bir öykü bu. Babam avlanmayı çok severdi. Dört tane av köpeği vardı. İsmi yoktu köpeklerin. Hep ortadan kayboldukları için onlara numara vermiştik. Yaz gelince avcılar birbirlerinden köpek çalarlar. Köpeklerinin çalınacağı korkusu, babamı çok
Sayfa 92 - Can Yayınları _ 2003Kitabı okudu
Michael Ondaatje
Perdenin ardındaki zifiri karanlığa daldı Patrick. Feneri yakınca gördüğü ilk şey, boşlukta sallanan ayaklar oldu. Fenerin ışığını simli giysinin eteğinden yukarıya doğru kaydırdı. Tahta tutamağı ve ipleri bir su borusuna bağlanmış bir kral asılı duruyor havada. Tüm kuklalar birkaç su borusuna bağlanmış, havada sallanıyorlar. Feneri nereye döndürse, artık kuklaya değil dinlenen insanlarınkine benzeyen kollara ve yüzlere değiyor ışığı. Bir tıp oyununda donup kalmışlar sanki. Kral ve suspus olmuş maiyeti. Bir Uzakdoğu geleneği. Moğol Kralı Akbar ne zaman gongunu çaldırsa, kralın maiyeti -o sırada ne yapıyor olurlarsa olsunlar- oldukları yerde donar kalırlarmış. Kralın kaprisi işte. Herkes heykel gibi dururken, o da aralarında dolaşır, giysilerini ve ne yapmakta olduklarını filan yakından incelermiş. Kılı oynayanın kafası uçurulurmuş. Mutfaklara, cephaneliklere, birbirlerine dokunmak üzereyken donup kalmış aşıkların seviştiği yatak odalarına girer çıkar, sofranın üstünde soğuyup giden yemeklere bazen aç aç bazen de bezgin bezgin bakan heykelleşmiş maiyetinin oturduğu masaların çevresinde dolanır, yalnızca şahinlerin tüneklerinde huysuzlanıp silkindikleri şahinciler koğuşuna bile uğrarmış.
Sayfa 147 - Can Yayınları _ 2003Kitabı okudu
Reklam
296 syf.
7/10 puan verdi
Yeni yeni büyümeye başlamış bir ülke, Kanada ve bu büyüme yolunda kesişen acı dolu hayatlar. Kimliksiz, geçmişsiz, yalnız işçiler, oyuncular, milyonerler... Ondaatje'nin okuduğum ilk kitabı. Bir anlık hislere, bir anlık hareketlere böylesine sayfalar dolusu anlamlar yüklemek çok zor olsa gerek yazar için, okuyucu için çok keyifli olsa da. Umut dolu bir depresyon gibiydi. Tavsiye ederim.
Aslan Postuna Bürünmek
Aslan Postuna BürünmekMichael Ondaatje · Can Yayınları · 20035 okunma
Michael Ondaatje
--Senin kırmızı bir köpeğin var mı, diye sormuştu Caravaggio'ya birkaç gün sonra. --Evet; Russet, diye yanıt vermişti Caravaggio fısıldayarak. --Sen hırsızsın, değil mi? --En iyisi. Zaten -gördüğün gibi- bunun için buradayım ya. --Kuşkusuz biri neden olmuştur buna. --Evet. O kırmızı köpek.
Sayfa 231 - Can Yayınları _ 2003Kitabı okudu
Michael Ondaatje
Şimdiye kadar hiç kimsenin erişemediği bir duvar vardı içinde. Bu duvarın, Patrick'in kişiliğini deforme etmiş olduğunu varsayan Clara'nın bile. Yıllar ve yıllarca önce yuttuğu, bir türlü söküp atamadığı için hala içinde taşıdığı, birlikte büyüdükleri ufacık bir taş. Onu saklamasının gereği her neyse, yıllarca önce ortadan kalkmıştı büyük olasılıkla... Patrick ve onun o önemsiz, ufacık taşı. Yaşamının ters bir döneminde girmiş benliğine. O zamanlar minicik bir korku kıvılcımıymış herhalde. Yedi -ya da yirmi- yaşındayken başını çevirip yol kenarına tükürerek onu içinden söküp atabilir, ilk köşe başında unutabilir ve yoluna devam edebilirmiş bal gibi. İnsanlar böyle yapılanırlar işte.
Sayfa 90 - Can Yayınları _ 2003Kitabı okudu